Kanser hastalığı konusunda toplumda farkındalık oluşturmak için gönüllülük esaslı çalışmalarda 13 yılı geride bırakan Lösemi ve Kanser Hastaları Sağlık Eğitim Derneği (KANSERDER) Başkanı 55 yaşındaki Nihal Akar, kanser hastalığıyla 30 yıl önce babasını kaybetmesiyle tanıştı. Oğlunun okulunda Okul Aile Birliği’nde görev aldığı sırada yardım için gittikleri Şırnak’ta lösemi hastası küçük bir çocuğun sözlerinden etkilenerek, bu işe baş koydu. Yardım eli uzatabilmek için gerekli prosedürlerin uygulanması noktasında 2003 yılında derneğin ilk adımlarını atan Akar, kanser hastalığına yakalanan insanların ve ailelerin yaşadığı çevresel ve sosyal sıkıntılara çare olmak onların yüreğine dostça dokunabilmek için yaptığı çalışmalarda 13 yılı geride bıraktı.

“İLK GÜNKÜ HEYECANIMI HALA YOK ETMEDİM”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hayata tutunmuş kadınlar arasında yer alan Akar, gönüllülük esaslı çalışmaların sonunda aldığı teşekkür ve duaların tarifi olmayan mutluluk olduğunu söyledi. İlk başlarda çevresindekilerin kendisine inanmadığını, pes edeceğini düşündüklerini belirten Akar, “Hiçbir zaman pes etmedim, pişmanlık duymadım. Yorgunluklarım oldu, ancak telefonda gelen mutlu bir ses tüm yorgunluğumu alıyordu. İlk günkü heyecanımı hala yok etmedim. Onların bize verdiği mutluluk, güçlü olmamız gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor. Nihal ablanın hikayesi bu, nereye kadar devam edecek; ölene kadar” diye konuştu.

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Kadının toplumda çok önemli bir yeri olduğunun altını çizen Akar, “Biz ülkesi için savaşan Nene Hatunların, Fatma Bacıların torunlarıyız. İşte Türk kadını budur diyebileceğimiz arkadaşlarımızın çoğalması temennisiyle Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI RESEPSİYONUNA KATILACAK
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı tarafından külliyede verilecek resepsiyona katılacak davetliler arasında yer alan Akar, “Orada ağırlanmak, toplumun güçlü ve değer katan kadınları arasında gösterilmek benim sorumluluk alanımı kat kat yükseltti. Daha layık olabilmek için daha güzel şeyleri yapmakla hükümlü olduğumuzu bir kez daha gördük” dedi.