Bu iş çok uzadı.

Ortada bir “vaka” var.

Hem de sağlık adına “utanç” verici bir “vaka.”

Sakarya’nın gözbebeği Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni “tahtakurusu” başmış, işin sorumluları hesap verecek yerde “medyadan” hesap sorulmaya kalkışılıyor.

Asıl sorumlular ise hiçbir şey olmamış gibi “gargara” yapıp işi geçiştirmeye çalışıyor.

Doğrusu böyle bir “rezillik” ancak Sakarya’da olur…!

***

Tabi bu şehrin “siyasileri” birilerini “hemşehricilik” ve “eş dost kıyağı” adı altında bir yerlere getirip sonra da her türlü “rezilliği” görmezden gelirse böyle olur.

Ondan sonra da çıkıp “bizi eleştirin ama hakkımızı da verin” diye mana yüklü cümleler kurarlar!

Başkalarını bilmem ama en azından bizler bugüne kadar AK Parti’nin “sağlık” alanında yaptığı hizmetleri hiç küçümsemedik.

Tam tersi “sağlık” konusu açıldığında; “Allah razı olsun” diye başlayıp “Allah razı olsun” diye bitirdik…!

***

Bir daha tekrarlıyoruz;

“Sağlık” başta olmak üzere Sakarya’ya yapılan hizmetlerden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere AK Parti’den ve emeği geçen herkesten “Allah razı” olsun!

Türkiye bugüne kadar görmediği hizmetleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti hükümetleriyle gördü.

Türkiye’de inanılmaz gelişmeler oldu!

Millet de 15 yıldır yapılan hizmetleri asla “inkâr” etmedi.

Her defasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti ile kadrolarının yanında oldu.

Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan desteğini hiçbir zaman esirgemedi…!

***

Bu hatırlatmadan sonra şimdi gelelim yine şu “tahtakurusu” meselesine;

Bakın hala daha Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden şikâyetler geliyor.

İnsanlar rahatsız.

Konuyla ilgili “garip” bir açıklama dışında Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi köklü bir tedbir alabilmiş değil.

Hala daha ne bekleniyor?

Bu “tahtakurularının” ısırdığı insanlardan alınan “mikrop” ve “virüsleri” ısırıklar yoluyla başka insanlara taşımalarını mı…?

***

Sahi ne bekliyorsunuz?

Bak aynı vaka geçtiğimiz Aralık ayında bir hastanede de görülmüş.

Adamlar ne yapmış biliyor musunuz?

Vakanın görüldüğü kat tamamen boşaltılıp günlerce “ilaçlanmış.”

Hatta hastaneye “aciller” dışında hasta kabulü bile yapılmamış…!

***

Peki, biz ne yaptık?

Kuru bir yazılı açıklamayla konuyu geçiştirmeye kalktık.

Hiç bir şey olmamış gibi konuyu “hasıraltı” yapmaya çalışıyoruz!

“Tahtakurularının” cirit attığı katta hatta odalarda hasta kabulüne devam!

Yazık değil mi bu insanlara?

Birilerinin “işgüzarlığı” yüzünden insanlar hastalık kapsa bunun hesabını kim verecek…?

***

AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz’a atfen “basında” okuduğum; “bizi eleştirin ama hakkımızı da verin” ifadesine tekrar dönersek;

Yukarıda de belirttiğimiz üzere, bu millet AK Parti’nin “sağlık” başta olmak üzere yaptıklarını “inkâr” etmiyor, etmedi, etmeyecek de!

Ancak siz de “sağlık” gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haklı olarak övündüğü bir hizmette milletin sıkıntısını duymazdan, görmezden gelip “inkâr” etmeyin.

Şu “tahtakurusu” meselesinin sorumluları kimlerse, gerekeni yapın.

Merak etmeyin bu millet sizin “hakkınızı” her zaman verir, verdi de!

Yeter ki siz de bu milletin “hakkını” verin.

Milletin her sıkıntısında yanlarında olduğunuzu gösterin…!

***

Lafı daha fazla uzatmanın bir anlamı yok!

Ortada bir “vaka” var.

Bu “vaka da” öyle “üstü örtülüp” görmezden gelinecek bir “vaka” değildir.

Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz başta olmak üzere AK Parti Sakarya Milletvekillerinin bu konuyla çok fazla ilgili olduğunu sanmıyorum.

Şayet ilgili olsalardı, bugüne kadar bir açıklama yaparlardı.

Demek ki onların bu milletin “derdiyle dertlenmek” gibi bir niyetleri yok…!

***

Öyleyse iş Rektöre, Sağlık Müdürü’ne ve millete düşüyor!

SAÜ Rektör’ü Prof. Dr. Fatih Savaşan, Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Akdemir’e;

Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü de Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Akif Çakar’a gereğini yapmalıdır!

Yeter ki siz göreviniz ne ise onu yapın.

Vatandaşın “derdiyle dertlenmeyen” bazı “siyasileri” de millete bırakın!

Millet zamanı geldiğinde “siyasilere” karşı olan vazifesini fazlasıyla yapar.

Zira dünyada “bir tahtakurusu için yorgan yakan” bir millet daha görülmemiştir…!