Dün bütün haber sitelerinde yer alan bir haber vardı. Okuyunca, “Yok artık” dedim ve resmen vicdanım sızladı.Bodrum Torba’da imam ezan okurken camiyi basan bir grup kadının, imamı tehdit edip, ağza alınmayacak küfürler ettiği yazılıydı o haberde.Kimmiş bu

Dün bütün haber sitelerinde yer alan bir haber vardı. Okuyunca, “Yok artık” dedim ve resmen vicdanım sızladı.

Bodrum Torba’da imam ezan okurken camiyi basan bir grup kadının, imamı tehdit edip, ağza alınmayacak küfürler ettiği yazılıydı o haberde.

Kimmiş bu kadınlar? Caminin yakınındaki bir sitenin sakinleri.

Dertleri neymiş peki? Ezanın sesi yüksekmiş.

Ezan sesinden rahatsız oldukları için de ikindi vakti camiyi basıp, imamı tehdit etmişler.

Ancak tuhafıma giden şey, kadınların Türk olması.

Hadi, turist olsa, başka bir dine mensup olsa bu kadar yadırgamayacağım.

Gerçi, her Türk’ün Müslüman olması gerektiği şeklinde bir düşüncem de yok.

Ama Türkiye’de yaşayıp, neredeyse her mahallesinde birkaç cami bulunan bu ülkede ezan sesinden rahatsız olunmasına bir anlam veremedim.

Diyeceksiniz ki; ama orası tatil beldesi.

Ne yani, tatil beldesi olan bir yerde insanlar camiye gidemez mi? Ya da oralarda ezan okunamaz mı?

Oralar da büyük kesimi Müslüman olan bu ülkenin toprakları değil mi?

Bugün, Müslüman olmayan birçok dünya ülkesinde bile artık camiler ve ezan serbestken, bizim ülkemizde ezan sesi rahatsızlık veriyor.

En fazla 5 dakika süren ezan sesine bile tahammül edemeyen bu insanların hoşgörüsünden, iyi niyetinden, özgürlüklere saygısından nasıl şüphe etmezsiniz.

Ama onlara sorarsanız, yaptıklarını; kendi özgürlüklerine, keyiflerine müdahaleye tepki olarak açıklayacaklardır.

Çünkü ezan sesinden rahatsız oluyorlar ve bunu özel hayatlarında rahatsızlık veren bir durum olarak görüyorlar. Doğal olarak da tepkilerini ortaya koyuyorlar.

Ancak yaptıklarını, orada yaşayan, camiye gitmek isteyen, ezan sesini duymak isteyen vatandaşların özgürlerine tehdit olarak görmüyorlar.

Yani bu kadar bencil ve saygısızlar.

Şimdi bir grup bayan kalkıp plajı bassa ve dese ki; “Sizin selülitleriniz var, göğüsleriniz ve göbeğiniz sarkmış. Bacaklarınızdaki varisler iğrenç. Bikininizin rengini ve modelini beğendim. Göz zevkimi bozuyorsunuz. Sizden rahatsız oluyorum, bu şekilde denize girmeyin.” Size ağza alınmayacak hakaretler ve küfürler etse. Tepkiniz nasıl olurdu acaba?

Durun ben tahmin edeyim: “Sana ne. Benim özel hayatıma karışamazsın. İstediğim gibi denize girer, güneşlenirim. İstersem üstsüz, istersem altsız girerim. Bu benim hayatım ve ben özgürüm. Kimseye de hesap vermek durumunda değilim.”

Evet, tepkiniz aynen böyle olurdu değil mi?

Bence haklısınız da. Göbek sizin, göğüs sizin, siz öyle mutluysanız başkalarına ne.

Siz nasıl ki özgürlüklerinize müdahale edilmesinden rahatsız oluyorsanız, tüm insanların da bundan rahatsız olduğunu unutmayın.

O yüzden; hoşgörü, saygı, anlayış deyince mangalda kül bırakmayanlar; 5 dakikalık ezanda kulağınıza tıpa takın.

Bırakın insanlar, inançlarını, ibadetlerini istedikleri gibi yapsın, yaşasın. Siz de özgürlüğünüzü…