Dürüstlük mü dediniz? Hani nerede?Ben mi göremiyorum yoksa artık etrafımızda dürüst insan mı kalmadı?Kime güveneceğiz?En yakınımızdakiler bile dürüst davranmazsa, nasıl tutunacağız hayata?Yoksa sürekli kazık yiyip, acabalarla yaşayıp, bir süre sonra da si

Dürüstlük mü dediniz? Hani nerede?

Ben mi göremiyorum yoksa artık etrafımızda dürüst insan mı kalmadı?

Kime güveneceğiz?

En yakınımızdakiler bile dürüst davranmazsa, nasıl tutunacağız hayata?

Yoksa sürekli kazık yiyip, acabalarla yaşayıp, bir süre sonra da sinir hastası mı olacağız?

Birçok değer gibi dürüstlüğün de yitip gittiği günümüzde bir kez daha hatırlayalım istedim, dürüstlüğün ne olduğunu.

Psikiyatrist Doç.Dr.Sefa Saygılı dürüstlüğü ve dürüst insanın özelliklerini bakın nasıl tanımlamış.

“Dürüstlük manevi bir yükümlülüktür.Yaradanımıza karşı sözümüzdür.Daha peygamberlik gelmeden “emin” lakabıyla tanınan Peygamberimize(s.a.v) bağlı olmanın gereğidir.Bu yüzden dürüstlüğün seçiminden herkes kendisi sorumludur.Yani insan dürüst de olabilir,sahtekar da.Yetişme tarzımız elbet etkilidir ama kişi kendine çeki düzen vermek,dürüstlüğü hedeflemek zorundadır.Ve bunu yapabilir..

Bir kişinin itibarlı ve saygın oluşu dürüst olduğunu göstermez.Bu ikisi farklı şeylerdir,özellikle günümüzde böyledir.

Dürüstlük,iki yüzlü olmamak demektir.Birinin kendisi için bir yüz,başkaları için başka yüz takınıp,sonunda hangisinin gerçek olduğu konusunda dehşete düşmesi ne kötüdür.Dürüstlük tehlikeye atıldığında,kişi kendini tehlikeye atmış demektir.

Dürüst kişiler yalan söylemeyi,gerçeklerin çarpıtılması olarak gördükleri için aldatıcı tavırlar içine girmezler.Bunun yanında,başkalarını korumak amacıyla olayları çarpıtmayı da reddederler.Kendi dünyalarının hakimi olduklarını,başkalarının da böyle olduğunu bilirler.

Herkesin muhakkak yanlışları olacaktır.Ancak insanlara karşı açık olup,zaaflarını kabul edenlerin samimiyeti ve dürüstlüğü takdir edilecektir.Böylece insanlar,böyle kişilerle daha rahat ilişki kuracaklardır.

Dürüst olanlar verdikleri sözleri yerine getirirler.Yapamayacakları vaatlerde bulunmazlar.Bir şeyi yapacaklarını söylediklerinde bunun için uğraşırlar.

Başka insanların başarılı olmasına yardımcı olurlar,onların yollarını açarlar.Başkalarına destek verdiklerini açıkça söylerler.

Dünyaya hizmet edilmek için değil,hizmet etmek için geldiklerini düşünürler.Başkalarına,kendilerinden ve zamanlarından bir şeyler vererek ilgilenirler.”İnsanların en hayırlısı,insanlara en çok faydası dokunandır”hadis-i şerifini kendilerine rehber edinirler.Dürüst insanlar,alıcı olmaktan çok vericidirler.

Prensipleri daima şudur; ”Elimizdeki gücü insanlara yardım için kullanalım.Bu güç bize,ne kendi amaçlarımızı yerine getirmek,ne insanlara şov yapmak,ne de isim yapmak(şöhret) için verildi.Bu gücü kullanmanın tek adil yolu insanlara hizmet etmektir.”

Dürüstlükten taviz vermezler ve hiçbir şey onları satın alamaz.

Küçük şeyleri önemserler.Küçük ayrıntıda doğru davranırlarsa,ahlaki ve etik olarak da doğru yolda olacaklarını bilirler.

Kendilerine yapılmasını istemedikleri bir şeyin,başkasına yapılmasına engel olurlar.

Dürüstlük en iyi dostumuz,en sadık arkadaşımızdır.Yalnız kaldığımızda,kendimizi dinlediğimizde, içimizi huzurla doldurur.Aynı zamanda başkalarının bize güvenmesine imkan tanır.Güven ise kişisel ve mesleki ilişkilerin iyi olmasında en önemli faktördür.

Dürüstlüğün aynı zamanda, mutluluk ve kendimizle barışık olmanın anahtarı olduğunu da unutmayalım.”

Yalancının cezası kimsenin kendisine inanmayışı değil,asıl kendisinin kimseye inanmayışıdır.(Bernard Shaw)

Peki siz, dürüst bir insan mısınız?