3. dönem toplu sözleşme kazanımları 1 Ocak 2016 tarihi itibari ile devreye girmeye başladı.  Yüzdelik zamların yanı sıra pek çok kamu iş kolu ekstra artışlara kavuşacak. 

2016 için 6+5  yüzdelik zamları artı  enflasyon farkı  ile gerçekleşecek olan  maaşlardaki  iyileştirme öğretmenler için nöbete ücret ve sınav ücretlerindeki hatırı sayılır yükselme ile taçlanmış olacak.

Toplu sözleşme gereği, 2016 yılına girilmesiyle birlikte öğretmenlere tarihte ilk kez nöbet ücreti geldi. 2016 yılında öğretmenlere haftada 2 ek ders ücreti olarak nöbet ücreti ödenecek. Angaryaya hayır, nöbete ücret söylemiyle ve basın açıklamaları ile meydanlara inen yetkili sendika ilk yıl için 2, sonraki yıl için 3 saat ek ders ücretini hükümetle tabiri caizse çata çat pazarlıkla aldı.

Ayrıca Akademisyenlerin 120 lira ücret aldığı hafta sonu sınavlarında  MEB öğretmenlere  aynı oturumda bile  yaklaşık bunun üçte birini veriyordu.  Toplu sözleşme sürecinde sınavda ücret adaletsizliğine hayır kararlı tavrı ile öğretmenlere de 120 TL sınav ücreti ödenmesi sağlandı. Bu hafta sonu yapılan Açık Öğretim Ortaokulu ve Lisesi sınavları için MEB önce yine eski ücretten ödeneceği duyurusunu yaptı, Eğitim-Bir-Sen hemen bir dilekçe ile toplu sözleşme maddelerini ekledi ve  unuttunuz herhalde diyerek bir hatırlatma yaptı.

Üstad Necip Fazıl’ın Sakarya şiirinde ‘’Öz yurdunda garipsin öz yurdunda parya‘’ dizelerinin ete kemiğe büründüğü yılbaşına denk geldiği için de bu hafta tatil edilen haftalık bayramımız mübarek Cuma’mız, hani her hafta farklı iş kollarında nöbetleşe gidilen, okullarda derste bocaladığımız namaza gitsem sınıf ne olacak,  gitmesem nasıl olacak, öğrencileri namaza göndersem başlarına bir iş gelir mi,  göndermezsem vebali ne olacak, dersler konular yetişecek mi, idare ne der gibi  iç monologlara, vicdan muhasebelerine son verecek güzel bir kazanım mesai saatlerinin Cuma Namazı saatlerine göre ayarlanması oldu. Umarım Cuma eskisi gibi yine tatil olur koşturma ile değil huşu ile ibadetler eda edilir.

15 Ocak 2015’ten sonra atanan memurlara 1 derece verilmesi neredeyse 10 yıldır beklediğimiz ama bu yıla nasip olan bir kazanım oldu. Böylece maaş yüzdelik zammı + enflasyon farkı + nöbete ücret + sınav ücreti artışı + derece artışı ile Ali Yalçın’ın deyimiyle toplu sözleşme masasında Memur-sen kazandı, Türkiye kazandı, sağımızda ve solumuzdaki masaya çakılıp kalanlar da kazandı hatta Kemal Sunal’ın bir filminde geçen ben sendikalı değilim Harranlıyım diyenler de kazandı..

Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği artırıldı ve yine güzel bir kazanım sözleşmeli personelin kullanmadığı iznini bir yıl sonrasında kullanılabilecek olması oldu.

Eskiden zorunlu olan ve ayrılması mümkün olmayan İLKSAN üyeliği isteğe bağlı hale getirildi. Böylece isteyen üyeler İLKSAN üyeliğinden ayrılarak aidat ödemekten kurtulabileceklerdir.

Aile yardımları çalışmayan eş ve çocuklar için artarak devam edecek.  Erken emeklilik, fiili hizmet zammı da denen yıpranma payı için komisyonlar kurularak çalışmalar devam ediyor. Şubat'ta 30 bin öğretmen ataması yapılacak.  30 bin yeni eğitim neferi Anadolu’ya nefes olacak.  

Ez cümle bu toplu sözleşme kazanımları mükemmel mi,  daha iyisi olamaz mı derseniz tabi ki olabilir ama biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu!