İsviçre’de terör örgütü “PKK/PYD/DHKP-C” tarafından açılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef gösteren “pankarta” tepkiler sürüyor.
Gerçi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı direkt “hedef” gösteren o “pankart” ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Ancak İsviçre’nin “terör” örgütleri tarafından açılan bu “pankartla” ilgili başlattığı soruşturmadan bir sonuç çıkacağını sanmıyorum…
Avrupa’nın zaten dost olmadığını biliyorduk ama bu kadarı da olmaz! Bir kere bu ülkedeki “referandum” bizi ilgilendirir.
Size ne oluyor ki Türkiye’nin kendi meselesi olan bir “referanduma” bu kadar müdahil oluyorsunuz?
Size ne? Yapılacak olan “referandum” sonuçlarından “evet” veya “hayır” çıkması bizim meselemiz, sizin değil…
Alışmışsınız bu ülkeye istediğinizi yaptırmaya, zannediyorsunuz ki hala Avrupa olarak biz ne dersek o olur!
Geçti o günler! Türkiye Cumhuriyeti’nde artık eskisi gibi “at koşturduğunuz” günler mazi oldu mazi.
Biz gider kendi irademizle “referandumda” tercihimizi ortaya koyar, çıkan sonuca da “80 milyon” olarak saygı gösterip yolumuza devam ederiz…
Haddini bil Avrupa haddini. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı için hazırlanan o “pankarta” izin vermekle haddinizi iyice aştınız.
Bu ülkede yaşayan vatandaşlar, değil Cumhurbaşkanı Erdoğan için, aynı “pankartı” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için dahi açsa ayağa kalkar.
Hepsi bir kenara Türkiye Cumhuriyeti’nin sade bir vatandaşına dahi bu saygısız “hedef” gösterme yapılsa, bu millet bunu yapanları bir kenara not eder…
Tabi Avrupa’nın bu alçaklığına tepki gösterirken “PKK/PYD/DHKP-C” tarafından açılan o “pankarta” içimizden destek olanlara da söyleyecek laf bulamıyorum.
Maalesef bazılarının “ruhunu” Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı öyle kaplamış ki fırsat verilse “terör” örgütü tarafından açılan o “pankartı” alıp zevkle taşıyacaklar.
Bu nasıl bir “halet-i ruhiyedir” anlamak mümkün değil. Seversin veya sevmezsin onu anlarım da Recep Tayyip Erdoğan bu devletin Cumhurbaşkanı yahu…
Biz bu ülkede ne cumhurbaşkanlarına ne başbakanlara katlandık. İtildik kakıldık ama buna rağmen hiçbirinden “ölesiye” nefret etmedik.
Bu ülkenin cumhurbaşkanıdır, başbakanıdır dedik ve asla bugün bazıları gibi kimsenin “zarar görmesini”, hatta “asılmasını” isteyecek kadar alçalmadık.
Hele “faşist” Avrupa’nın çıkarına hizmet edecek kadar ülkemize düşman da olmadık. Dolayısıyla “o pankartı alır” Avrupa’dan da bunun hesabını sormasını biliriz…