Pazartesi günü, asrın felaketi olarak adlandırılan 17 Ağustos depreminin yıldönümü.

Tam 16 yıl önce yaşanan o büyük acı, hala yüreklerimizde.

Unutmaya çalışsak da, sadece hafifleyen bu büyük acı ve korku, aradan geçen yıllara rağmen hafızalarımızdaki yerini koruyor.

Gündelik hayatımızı sürdürürken, 17 Ağustos 1999 tarihinde gece saat 03:02’de yataklarımızdan nasıl fırladığımızı unutabilir miyiz?

Ne olduğunu anlamak için yaşadığımız korku ve şaşkınlığı nasıl atabiliriz içimizden?

Aradan geçen onca yılda yapabildiğimiz tek şey, Allah’ın bu acıları bize ve kimseye bir daha yaşatmaması için dua etmek oldu.

Ve tabi en önemlisi de depremin yıkıcı etkilerini azaltmak için yetkililerinin tedbir almasını dilemek.

45 saniye süren deprem sonrasında birçok hayat son buldu enkaz altında.

Birçok hayat da, eskisi gibi hiç olamayacak şekilde etkilendi.

Resmi rakamlara göre, depremden etkilenen illerde 18 binden fazla kişi öldü, 50 bine yakın kişi de yaralandı. Resmi olmayan rakamlara göre ise 50 bin kişi can verdi, 100 bin kişi de yaralandı. Binlerce kişi sakat kalırken, on birlerce kişi de evini ve işini kaybetti.

Yine resmi olmayan rakamlara göre, Marmara depreminden 16 milyon kişi öyle ya da böyle etkilendi.

Her ne kadar tarihe Gölcük depremi olarak geçse de, en fazla yıkım hiç kuşkusuz Sakarya’da oldu.

Depremde can kaybının ve yıkımın bu kadar çok olmasının sebebi ise tabi ki kaçak ve standartlara uygun olmayan yapılardı.

Depremden sonra, zorunlu deprem sigortası gibi bir takım düzenlemeler getirildi ama bu düzenlemelere kaç kişi uydu, orasını Allah bilir.

Ve bugün, depremin üzerinden 16 yıl geçmişken, bizler hala şehrin bazı noktalarında hasarlı binaları görüyoruz, her an yıkılacakmış gibi duran çok katlı yapılar, üzerimize üzerimize geliyor.

Ölüm Allah’ın takdiri hiç kuşkusuz. Peki, bu kadar ölümde hiç insan hatası yok mu?

Elbette var.

O yüzden, hep söylediğimiz bir cümleyi bir kez daha tekrarlayım.

“Tedbir kuldan, takdir Allah’tan.”

Siz gereken tedbiri alın da ondan sonra pişman olmayın.

Büyük acıların yaşandığı depremin yıldönümünde, hayatını kaybedenleri de bir kez daha rahmetle analım.

Allah bizlere bir daha böyle büyük acılar yaşatmasın inşallah…