Erbakan denince aklımıza cihad gelir ilk önce. 
Cihad denince de Allah rızası için her alanda mücadele etmek.
Hani vardı ya 28 Şubat sürecinde iliklerimize kadar hissettiğimiz iyi ile kötünün, güzel ile çirkinin mücadelesi ..
Erbakanca yaşamak!
Bizim davamızda kimse kendi için yaşamaz, 
Herkes kardeşi için yaşar. 
Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur 
Diyebilmektir.

Ey Müslümanlar;
hurma ağaçlarının dallarını budayacağım, 
toprağı havalandıracağım diye cihaddan geri durmayın!
diye haykırıyordun.
Sanki bugünkü gündelik ve dünyalık hayattan bizi koparmak
manevi iklimlere yolculamak ister gibiydin bizi..
Bu bir meydan muharebesidir ! 
Kimsenin tribünden izlemeye hakkı yoktur diyordun hocam !
Gençler ! 
Kardeşlerim !
Amerika sizin sabahtan akşama kadar oruç tutup aç kalmanızla ilgilenmez!
Umurunda bile olmaz !
Akşam iftarı kola ile açıyor musunuz açmıyor musunuz ona bakar!
Ne de güzel uyarıyordun;
Sömürüldükten sonra;
Türk olsan ne olur,
Kürt olsan ne olur!

Bir milletin asıl gücü; topu, tüfeği yahut tankı değil!
İmanlı ve inançlı gençliğidir.

Müslüman hakkın hakimiyeti için motor, 
Şerrin yok olması için fren olma görevlisidir.. 
Adaleti tesis etmenin temel şartı hakkı üstün tutan bir zihniyete sahip olmaktır. 
Kuvveti üstün tutanlar adaleti tesis edemezler.

En ezik hissettiğimiz günlerde,
Bana ne Amerika’dan diye haykırıp,
Bize tarihin en şerefli milleti olduğumuzu hatırlattığın için,
Ne AB ne BM !
İlle de İslam Birliği !
Bu hayali cihan değer 
ömre bedel 
ittihadı İslam hayalini yüreklerimize gönüllerimize düşürdüğün için
İman varsa imkan da var diyerek
Önce ahlak ve maneviyat düsturu ile 
Namaz kılan köleler olmayacağız!
Hiçbir zaman en ufak bir yeise kapılmadan,
Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar
Biz zaferden değil seferden sorumluyuz
Biz seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz diyordun

Bir damla Mehmetçik kanını, bütün Amerika bütçesine değişmeyiz! 
Dediğinde anlamıştık ne büyük vatansever olduğunu.
Bütçe demişken,
Cumhuriyet tarihinin denk bütçe yapan ilk ve tek başbakanı olarak tarihte altın harflerle yerini aldın.
İnanması çok zor ama 
Tek kuruş borç almadan
Üstelik bir de borç ödeyerek
Memura, emekliye,  işçiye, Bağ-kurluya, sigortalıya, yaşlıya, mağdur ve malule,
Hatta öğrenciye tarihin rekor zamlarını yapmıştın. 

Bir ekonomist seneler sonra şöyle diyordu;
Ekonomide her şey olağanüstü bir şekilde iyi giderken;
Borsa ilginç bir şekilde dibe vuruyordu!

Dönemin siyasi, bürokrat, sanatçı, gazeteci, yazar ve aydın geçinen
Tüm zevatı bugün özür dileme kuyruğunda 
Biz hocayı anlayamamışız,
Hoca yine haklı çıktı diyor. 
En kallavisinden 
Hadi Oradan! diyoruz ister istemez ..

Özlüyoruz ..
Arıyoruz..
İnşallah çizdiğin istikamet üzere 
Hayat İman ve Cihad alnımızın yazısı diyoruz..

Varsın zulüm bütün dünyayı sarsın 
Varsın sevinçler de başka bahara kalsın
Madem ölüm tek bir defa gelecek
O da neden Allah için olmasın ..
Rahmetle ..
Hürmetle …