Bayram tatili başladı. İlk gününü geride bıraktık bile.
Cuma günü mesai bitiminin ardından yola çıkan tatilciler, yine her zaman olduğu gibi tatil beldelerine akın etti.
Zaman zaman trafik yoğunluğunun yaşandığı yollarda, alınan önlemler sayesinde tatilciler çok da fazla çile çekmeden gidecekleri yerlere ulaştılar.
Turizmi canlandırmak adına hükümet tarafından Kurban bayramı tatilinin 10 güne çıkarılması, tabi ki her zaman olduğu gibi memur kesimine yaradı.
Bizim gibi özel sektörde çalışanlar ise maalesef yine işlerinin başında, ter dökmeye devam edecek.
Bu bayram tatilini de fırsat bilen binlerce insan, tatil beldelerini doldurdu. Ve tatil beldeleri yüzde 100 doluluk oranına ulaştı.
Hal böyle olunca turizmcilerin yüzü güldü.
Ancak gel gelelim, her bayram olduğu gibi yakınlarını bekleyenlerin gözleri de bir kez daha yollarda kaldı.
Büyüklerin bayramları, ya bir mesajla ya da bir telefonla kutlandı.
Artık çoğu kimse, Kurban bayramlarında kurban kesme telaşını da yaşamak istemediğinden, vekaletini bir kuruma verdi ve tatilinden vazgeçmedi.
Hep söylediğimiz gibi, artık bayramların tadı tuzu kalmadı.
Maalesef eski maneviyatından uzak bir şekilde, sadece tatil olarak görülmeye başlanan bayram günleri birçok kimse için bir şey ifade etmez hale geldi.
Artık bayramların gelişleri değil de, tatilin kaç gün olacağı konuşulurken, o tatlı telaşların yerini de bavul hazırlama telaşı aldı.
Hele yeni nesil için bayram kelimesi ne ifade ediyor derseniz, tatil yanıtını alırsınız.
Bayram gezmesi yapıp, el öpüp, bayram harçlığı alanların sayısı ile kim bilir, belki de bir elin parmaklarını bile geçmez.
Evet adetlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz, dini bayramlarımız yavaş yavaş unutuluyor.
Gönül isterdi ki, eskiden olduğu gibi, sabah kahvaltısında bir büyüğün evinde bir araya gelinsin, sonra kalabalık halinde akrabalar ziyaret edilsin, el öpülsün. Bayramlar neşe içinde, gülüş cümbüş geçsin.
Bunların hiç birinin olmayacağı bir Kurban Bayramı daha bizi bekliyor. Ne diyelim, az da olsa kapınızı çalanlarla bayramınız mübarek olsun.
