Mısırlı akademisyen, tarihçi, aydın Muhammed Harb hakkında armağan kitap yayınlandı. Türk dostu olarak tanınan ve Türklerle ilgili birçok eser ve makaleye imza atan Muhammed Harb, hayatını anlatırken “İstanbul’da birçok alim ve kültür adamıyla tanıştığını” belirtiyor.
Mısır’da hocalık yaparken öğrencilerinden birinin “Hocam, Türkiye’de kaç Müslüman var” diye soru sorduğunu anlatan Harb, sözlerine şöyle devam ediyor: “O zaman anladım ki bu meselede bir kopukluk var. Mısır’da halen öyle. Osmanlı demek sömürgecilik demektir. Doğrusunu anlatmak için çalışıyoruz, inşallah milletimiz bu yolda hakikate erişir.”
Türk düşmanlığının belli kesimler tarafından körüklendiğini ve buna çok üzüldüğünü belirten Muharrem Harb, kendine bir hedef seçip dört kural ortaya koyduğunu ifade ediyor. Muhammed Harb,  bu kuralları şöyle açıklıyor:
1-      Türklerin nasıl bir millet olduğunu göstermek.
2-      Osmanlıyı Araplara tanıtmak.
3-      Türk edebiyatını Arap münevverlerine anlatmak.
4-      Dış Türkler (Balkan ve Orta Asya Türkleri) meselesini Arap kamuoyuna arz etmek.
Muhammed Harb, hayatı boyunca bu dört kural çerçevesinde çalıştığını ifade ederek Kahire’de Türk Dünyası Araştırma Merkezi kurduğunu hatırlatıyor. Harb’in verdiği bilgiye göre, Türkiye’yi anlatan Türk yazarlardan tercümeler yapıldı. Türk-Mısır münasebetlerini kuvvetlendiren organizasyonlar düzenlendi. Orta Asya’yı tanıtan makaleler yazıldı, sempozyumlar ve toplantılar tertip edildi.
Armağan Kitap
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından 2012 yılı Kasım ayında yayınlanan Büyük Türk Dostu Muhammed Harb Armağanı adlı kitabın editörü olarak Mustafa Miyasoğlu görülürken, kitabı yayına Emre Miyasoğlu hazırladı.
Kitabın giriş bölümünde Muhammed Harb kendi hayatını anlatırken, eşi ve çocuklarının gözüyle Muhammed Harb yazısı dikkat çekiyor. Mustafa Miyasoğlu’da, “Osmanlı Muhabbetiyle Bir Ömür” yazısında dostu Muhammed Harb’den bahsediyor. 
Emre Miyasoğlu’nun yayına hazırladığı eser sekiz bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Muhammed Harb’in hayatı, eserleri ve tercümeleri hakkında bilgi veriliyor.
İkinci bölümde Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı’nın Perişan Evraktan Hatıra Damlaları, Dr. Mehmet Niyazi Özdemir’in Tarihçiliğimizin Sefaleti, Emine Sena Yağız’ın Arap Dünyasındaki Türk Güneşi yazıları dikkatle okunuyor.
Üçüncü bölümde, Suffe Kültür Sanat Yıllığında Muhammed Harb ile yapılan söyleşi ve konuşmalar yer alıyor.
Dördüncü bölümde, Yavuz Sultan Selim’in Suriye ve Mısır Seferi adlı doktora tezinin özeti, beşinci bölümde Harb’in konuşmalarından örneklere yer veriliyor. Altıncı bölümde Muhammed Harb’in makalelerinden örnekler sunuluyor.
Yedinci bölüm ise Muhammed Harb hakkında kaleme alınan yazılardan seçmeler başlığını taşıyor. Son bölümde ise Muhammed Harb ve dostlarının yer aldığı fotoğraflar yer alıyor.
Kısacası Büyük Türk Dostu Muhammed Harb Armağanı’nda birçok akademisyen ve yazarın yazılarına yer veriliyor. 
Önsöz
Kitabı yayına hazırlayan Emre Miyasoğlu dostumuz, önsözde “İslâm coğrafyasında, özellikle de Arap dünyasında sistemli bir şekilde Osmanlı ve Türk düşmanlığının yayıldığını” belirtirken, “Kanaatimizce bu büyük Türk dostu şahsiyeti okuyucularımız mutlaka tanımalıdır. Muhammed Harb Armağanı’nı hazırlamaktaki en büyük gayemiz aziz dostumuz Muhammed Harb’e bir teşekkür ve Türk okuyucusuna da hakikatli dostlarından birini tanıtmaktır” ifadelerini kullanıyor.
Son Söz
Yazımızın sonunda biz de, Muhammed Harb’e Türk ulusu hakkında yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkürlerimizi belirtirken ister istemez şöyle düşünüyoruz: “Türkiye’de,  gizli ve açıkça Türk düşmanlığı yapan İslamcılar, Muhammed Harb, Zenci Musa gibi değerlerden utanmıyorlar mı? Neden Türk düşmanıdırlar açıkça belirtseler olmaz mı? İslâm ve dünya tarihinde kendi milletlerinin adı geçmiyor bu yüzden haset mi ediyorlar acaba?”