Moderatörlüğünü Enver Gülşen’in üstlendiği ve Sinema Yazarı İhsan Kabil’in konuk olarak katıldığı söyleşi programına çok sayıda sanatsever katıldı.

"Batıdan geleni direkt aldık, gelenekseli unuttuk"

Sinema Yazarı İhsan Kabil, “Geleneğimizde Gölge Oyunu ve Orta Oyunumuz vardır. Bunların içini doldurmak içinde Divan Edebiyatımız, Halk Edebiyatımız var fakat zaman içinde gelenekseli ihmal ettik. Batıdan geleni direkt aldık ve bu oyunlarımızı da unuttuk. Derviş Zaim bu sentezi denedi fakat olamadı. Örneğin İranlı yönetmenler ve senaristler tam bir kültür insanıdır. Edebiyatlarını, kültürlerini, dillerini, değerlerini biliyorlar ve bunu işliyorlar. İran’da kültür kesintiye uğramamıştır. Batıyı direkt almamışlar, kendilerini yenileyerek devam etmişlerdir. Bizde ise sallantı var ne yapacağını bilememek var dolayısı ile doğa sallantıyı hemen sevmez hemen başka bir şeyle doldurur. Bu nedenle sinemamızda devamlılık yok” dedi.

"Türk sineması 3 sacayak üzerinde kuruludur"

Türk Sinemasının 3 sacayak üzerine kurulduğunu dile getiren Sinema Yazarı Kabil, “Bunlar Amerikan Sineması, Hint Sineması ve Mısır Sinemasıdır. Bu üçlüden Türk Sineması doğmuştur. Bugün edebi argonun aşılıp belden aşağı hatta yerlere çekildiği bir dönemdeyiz. Toplumsal gerçekçiler ise çok keskin.  Seyirciyi tutmak için filmlerde asıl işlenmek istenen konularda değişiklik olabiliyor. Ticari çekinceden dolayı asıl işlenmek istenen pek işlenemiyor” diye konuştu.