Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ekim Kültür Sanat Etkinlikleri takvimi kapsamında özel program olarak yer alan 15. Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları’nda ikinci gün de sona erdi. Figen Sakallıoğlu Anadolu Lisesi’nde söyleşi ve imza günü ile başlayan etkinlikler ‘Genç Şairin Sınavı’ konulu panel ile sona erdi.

“Sanatçı hayata alışmamış insandır”

Söyleşi ve imza gününde Figen Sakallıoğlu Anadolu Lisesi öğrencileri ile bir araya gelen Şairler Sıddık Ertaş, Cengizhan Orakçı ve Adnan Özer şiir dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Programın açılış konuşmasını yapan Adnan Özer; “Şiir yazarak aslında hayatın bir taklidini yapıyoruz. Hayatta yaşanılan bir olay bizim heyecana getiriyor ve duygusal olarak başka bir kata yükseliyoruz” derken; Sıddık Ertaş; “Sanatçı gözü yaşlı iken net görebilendir. Sanatçılar hayata alışamamış insanlardır” dedi

“Şiir okuyun ezberleyin”

Programın son konuşmasını yapan Cengizhan Orakçı ise; “Şiir okuyan insan güzeldir. Kötü, zalim olamaz. Ben böyle inanıyorum. Biz mutlu olduğumuzda da üzüntümüzde de şiir okuyoruz. Sizde şiir okuyun, şiir ezberleyin” diye konuştu. Gerçekleştirilen konuşmaların ardından şairler kitaplarını sevenleri için imzaladı.

“Ruha temas edecek noktalar”

Günün ikinci etkinliğinde AKM’de ‘Genç Şairin Sınavı’ konulu panel düzenlendi. Programda konuşan Said Yavuz, “Şairin şiiriyle bir sınavı var. Elbette öncelikli olarak kendisi ile bir sınavı var. Yaşadığı buhranlar, sıkıntılar şiire dökerken bunun bir medeniyete, evrensele diğer insanların ruhuna temas edecek noktalarını bularak yazmak durumunda olduğunu düşünüyorum” derken Ercan Yılmaz, “Tarihten sosyolojiye, dinden antropolojiye, tıpa birçok şeyi şiir vasıtası ile söylemişiz. Dolayısı ile bizim medeniyetimizin söylem biçimi bana şiir gibi geliyor” dedi.


“Edebiyata giriş artık daha hızlı”

Programın devamında konuşan Mustafa Akar, “Genç şairlerin edebiyata girmesi eskiye göre biraz daha çabuklaştı. Bizimle hiç alakası olmayan mısraların bizimle alakalıymış gibi dolaşıma sokulduğuna rastlıyoruz. Aslında o söz o kişiye ait değilken onun ismini kullanarak daha ilgi çekeceği düşünülerek dolaşıma sokuluyor” ifadelerini kullanırken Alper Gencer ise; “Bizim hayatımızda iyi, güzel, doğru, adaletli dediğimiz bütün kavramların tamamı aslında zıtları ile kaimdir. İyiyi fark edebilmek için kötünün olması gerekiyor. Doğruyu fark edebilmek için bir şekilde yanlışın olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.