Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen Genç Atölye’de eğitimler başladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yaygın Eğitim Şube Müdürü Halide Yeliz Kama, “Lise öğrencilerine yönelik olarak teorik ve pratik içerikli derslerimiz başladı. Öğrencilerimiz eğitim süresince yaz aylarını boş geçirmeyerek keyif alacakları bir ortamda bilgi ve tecrübe edinme imkanına sahip olup 10 farklı ders başlığında eğitim görecekler. Atölye’de 585 öğrecimizle birlikte derslerimizi Geleneksel Sanatlar İhtisas Merkezi, Ofis Sanat Merkezi ve SAMEK Gençlik ve Eğitim Merkezinde işleyemeye başladık” dedi.

“Önce görmeyi öğrenme”

Genç Atölye’de Film Okumaları Dersi Hocası Enver Gülşen, ilk derse katılan liseli öğrencilerine şunları aktardı; “Görmek’ kelimesinin sözlükte basit bir kelime anlamı yoktur. Film sanatında önce görmeyi öğrenmek gerekir. Bir filmde neyi nasıl göreceğimizi öğrenmek önce kendimizi daha sonra etrafımızdaki bir çok şeyi keşfetmemizi sağlayacaktır. Genç Atölye’de alacağınız Film Okumaları dersinden sonra bir kitabı nasıl okuyacağınızı, bir reklama nasıl bakacağınızı, bir diziyi nasıl izleyeceğinizi daha açık bir şekilde öğrenmiş olacaksınız.”

“Hakikat ile gerçek”

Gülşen “Benim en iyi öğrencilerim genelde lise öğrencileri olur.Çünkü lise öğrencilerinin hakikat ile gerçeği ayırma arasındaki perdeleri daha masum ve şeffaf oluyor. Fakat öğrenciler üniversiteye geçtiği zaman üniversitede bir takım yaşanmışlıklar kazanıyor. Şeffaf perdeleri giderek kalınlaşıyor. Oluşan yeni durumlarda hakikat ve gerçeği ayırma konusunda kaybettirdikleri şeyler ne yazık ki daha fazla oluyor. Zamanla konunun hakikatini görmeyi hepimiz gibi sizlerde unutuyorsunuz” dedi.

“Tiyatro ve Sinema arasındaki fark”

Öğrencilere tiyatro ve sinema arasındaki farklardan bahseden Gülşen “Tiyatro sahnesini izlemeye gelen izleyiciler bir bıçaklama sahnesinde akan kanın gerçek olmadığını bilir. Sahnede rol gereği ölmüş olan oyuncunun ise perde kapandıktan sonra sizi selamlamaya geleceğinin de farkındadır. Yani izleyici tiyatronun sahteliğini başta kabul eder. Sinemada ise olay çok farklıdır. Sinemada akan bir kanın gerçek olmadığını düşünüyorsanız o film ile bağınızı çoktan kopartmışsınız demektir” ifadelerini kullandı.