Mevlevi geleneğinin devamı olan "Erguner Ekolü"nün son temsilcisi, Ulvi Erguner’in yetiştirdiği, Mevlevi ayinlerinin Fransa, İngiltere ve Amerika’da yapılan ilk tanıtımlarına katılmış, yine aynı yıllarda TRT Istanbul Radyosu'nda sanatçı olarak görev yapmış olan Ergüner; Mevlevilik ile ilgili ilgili ayrıntıları katılımcılar ile paylaşırken, yaklaşık 2 saat süren etkinlik boyunca birbirinden güzel eserleri de icra etti.
 
Sanatçıya konserinde iki ünlü isim de eşlik etti. Hamdi Akatay ve Murat Aydemir ünlü neyzen Ergüner’le birlikte Akademi meydanını dolduran kalabalığa keyifli bir akşam yaşattı.
 
1973 yılından itibaren yerleştiği Paris’te, müzik çalışmalarının yanı sıra, mimarlık ve müzikoloji öğrenimi görmüş ve her iki konuda da doktora çalışması gerçekleştirmiş olan Ergüner, programın sohbet kısmında tasavvufun usül ve erkanından söz ederken, tasavvufla özdeşleşen neyin özelliklerinden de bahsetti.

 
Ergüner; “ Ney perdelerden oluşmaktadır. İçi, perdeleri temizlenmeden neyden istenilen ses çıkmaz. İnsan da aynı ney gibidir. Arınmadan, temizlenmeden, perdelerinden kurtulmadan ondan da hakiki ses çıkmaz. Onun için insanın da temizlenmesi, perdelerinden arınması gerekir” dedi.
 
Dergah ve dervişlik kavramların da değinen Ergüner; “Aynı heyecanı, aynı duyguyu paylaşan insanların toplandığı yerdir dergahlar, tıpkı şimdi sizlerle bir araya geldiğimiz Serdivan Fikir Sanat Akademisi gibi” dedi.
 
Paris’te kurduğu ney okulunda yetiştirdiği, Avrupa’nın değişik ülkelerinden ve Amerika’dan gelen talebelerle, ney sazını bütün dünyaya yayan, Ney enstrümanını caz, blues gibi farklı tarzlarla bir araya getiren ve "IslamBlues” isimli albümüyle tasavvufi şiirleri flamenko formatında yorumlayan Neyzen Kudsi Ergüner, Fransa’ya hareketinden önce Serdivan Fikir ve Sanat Akademisi’nde musiki severlerle bir araya gelmenin kendisine keyif verdiğini söyledi.