Ahmet Yesevi'den feyz alan Horasan erenlerinin Türk'ün ruh yapısında değişim, dönüşüm ve gelişime öncülük yaptığını anlatan Aslıyüce, şöyle konuştu: "Türklük, Yesevi'nin yolunda alperenlik ruhuna nail olmuş, Divan-ı Hikmeti baş ucu eserlerinden olmuştur. Hikmetler, zikir meclislerinde bile okunmuştur. Divan-ı Hikmet'in nüfuz ve yayılma alanı genişlemiş, tesiri bütün Kıpçak yani bugünkü Kuzey Türkleri alanı, Türkmen alanı, Azerbaycan alanı, Batı Türkleri alanı ve Anadolu ve Rumeliyi kapsamıştır."

Ahmet Yesevi hazretlerinin Türk yurtlarında Pir-i Türkistan diye anıldığını anlatan Aslıyüce, şunları söyledi: "Yesevi, Türk tarikatlarının kurucusudur. Daha doğrusu bütün Türk tarikatlarının kurucuları Hoca Ahmet Yesevi'nin ya öğrencileridir ya da onun ışığıyla aydınlanmış gönüller ve zekâlardır. Türk dünyasının milli ve manevi birliğini sağlayan Ahmet Yesevi günümüzde dahi önemini korumaktadır."

Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür" derken geçmişimizden günümüze uzanan ve geleceği yapılaştırıcı milli ve manevi köprülerin önemine işaret ettiğini anlatan Aslıyüce, "Türk'e düşman olanları iyi tanıyalım. Çünkü Yesevilik, İslam imanını Türk'ün inanış üslubuyla ve yaşayan hatıralarla birleştirmiş bir dünya görüşüdür."

Türkiye'de bugün bazı dini cemaat ve tarikatlerin gayri Türklerin eline geçtiğini anlatan Aslıyüce, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunlar, Yesevi'yi sevdiklerini söyleseler de hep ikinci plana atmaktadırlar. Çünkü, gizlice etnik milliyetçilik yaparlar. Çoğunda gizli Türk düşmanlığı vardır. Bazı Türk çocukları bilmeden bunlara hizmet etmektedir."