Bu kadar ahlaksızlık olmaz.

İnsanlar bir “deprem” korkusu yaşamış.

Üstelik o “şoku” da üzerinden atamamış.

Buna rağmen insanları daha da “tedirgin” etmenin ne anlamı var?

Zevk mi alıyorsunuz?

Mutlu mu oluyorsunuz?

Yoksa “sadist” falan mısınız?

Zira aklı selim normal bir insan bu kadar “alçak” olamaz…!

***

Şu hale bak.

“Sosyal medya” tam bir “çıfıt çarşısı.”

Yaşanan “depremi” fırsat bilip “akla ziyan” paylaşımlar yapılıyor.

Biri, “fotoğraf” paylaşıp altına da;

- Köprüler hasar gördü.

Yazıyor.

Diğeri;

- Sabaha karşı dörtte çok şiddetli ‘deprem’ olacak.

Paylaşımı yapıp insanları tedirgin ediyor.

Bir başkası da işi gücü bırakıp;

- Kırılmayan bir fay var. Bu gece onun kırılması bekleniyor. Evde kalmayın.

Şeklinde “ses kaydı” yapıp “sosyal medyada” yayıyor…!

***

Hadi ağzımızı bozmayalım diyoruz.

Ancak;

İçimizden de;

- Ulan şiddetli bir depreme yakalanıp enkaz altında kal da gör.

- Günlerce o “moloz yığını” altında kurtarılmayı beklemek nasılmış bir anla.

- Bir “uzvunu” yaşayacağın bir “depremde” kaybet de bu milletin “korkularıyla” dalga geçmek neymiş gör.

Demek geçmiyor değil.

Buna rağmen “frene” basıp kendimize hâkim olmaya çalışıyoruz.

Zira biz o acıları yaşadık.

Neler çektiğimizi iyi biliriz.

Dolayısıyla bu ahlaksızlara bile Allah böyle bir acıyı yaşatsın istemiyoruz.

Aslında bunlara “müstahak!”

Yine de “vicdanımız” elvermiyor…!

***

Hadi bunların işi bu!

Bu ülkeyi, insanları huzursuz etmek!

Bu “sürüngenler” açtıkları “sosyal medya” hesaplarına bir “tık” fazla almak uğruna her “haltı” yer.

Hatta bazıları da “deprem” gibi bir “afeti” bile “siyasi ranta” çevirmek için elinden geleni yapar.

İyi de bu “deprem uzmanlarına” n’oluyor?

İsimlerinin önünde koca koca unvanları bulunan “zevatın” derdi ne…?

***

Yaşanan “depremin” ardından hepsi televizyonlara üşüşmüş.

Hangi kanalı açsan sözde bir “uzman!”

Almış eline bir sopa.

Geçmiş ekranın karşısına.

“Ahkâm kesip” duruyor.

Ne anlattıklarını kendilerinin de bildiğini sanmıyorum.

Nitekim birinin “böyle” dediğine, öteki “şöyle” diyor.

Yani dediklerinin, söylediklerinin hiç biri, bir birini tutmuyor.

Hepsinin yaptığı en iyi şey;

İnsanları korkutmak.

Bak onu gerçekten iyi yapıyorlar…!

***

Yahu bu ülkede “RTÜK” diye bir kuruluş var.

Neden böyle “abuk-subuk” işlere izin veriyor.

Adamları geçirmişler ekran karşısına, vatandaşı korkutup duruyorlar.

Bir halt bildikleri de yok.

Güya önümüzdeki günlerde “deprem” bekleniyormuş.

Yahu onu bilmek için “Prof” olmaya ne gerek var.

Ninelerimiz, dedelerimiz “depremlerin” hep olduğunu ve yine olacağını bize zaten söylerlerdi.

Hatta kaç sene de bir “deprem” olacağı konusunda süre bile verirlerdi.

Üstelik dedikleri de bugüne kadar hep doğru çıktı…!

***

Netice itibariyle;

Siz, siz olun.

Ne “sosyal medya” paylaşımlarına, ne de isminin önünde “Prof” yazan “deprem uzmanlarının” dediklerine itibar etmeyin.

Yaşadığınız tecrübelere güvenin.

Gerekli tedbirinizi alın.

Gerisini Allah’a bırakın…!