Katlı pazar yerine uzun zamandır gitmemiştim.

Geçen gün Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’nun katlı pazar yeri esnafı ile buluşmasının ardından bir gideyim istedim.

Maalesef nasıl bıraktıysam öyle buldum.

Her gün katlı pazar yerine binlerce insan gidip alış-veriş yapıyor ama düzensizlik, bakımsızlık ve yol işgalleri aynen devam ediyor.

Haliyle şehrin tam da “göbeğinde” bulunan katlı pazar yerinin bu hali hiç de hoş bir görüntü vermiyor…!

***

Daha katlı pazar yerinden içeriye girer girmez burnunuza “kesif” bir koku geliyor.

Rahatsız oluyorsunuz.

Yerler desen kırık, dökük.

Tezgâhlarda bir düzen yok.

Vatandaşın geçeceği yollar “işgal” edilmiş.

Her yer dağınık.

Kısacası “izbe” bir görüntüyle karşılaşıyorsunuz…!

***

Havasında bir “kasvet” var.

Bazı bölümler karanlık.

Kırık dökük.

O bölümlerin içinde neler olduğu belli değil.

Sanki “korku filmlerinden” çıkmış gibi.

Gündüz hadi neyse de.

Hava kararınca o bölümler insanı resmen ürkütüyor…!

***

Nitekim Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu da bu durumdan rahatsız ki katlı pazar yeri konusuna el attı.

Yaklaşık 15 gün süreyle her gün katlı pazar yeri esnafı ile bir araya gelip kararlı bir çalışma başlattı.

Buradaki amaç da daha düzenli bir katlı pazar yerine kavuşmak olarak açıklandı.

İnşallah bu çalışma bir sonuç verir.

Şimdilik bu konuda çok da ümitli olmamak gerekir.

Zira katlı pazar yeri daha yapılırken “ah” aldı.

Bazı insanların fazlasıyla canı yandı.

Haksızlıklar yapıldı.

En önemlisi de projeye sonradan yapılan ilavelerle katlı Pazar yeri “ölü” doğdu…!

***

Dolayısıyla katlı pazar yeri bugünkü mevcut haliyle sağlıklı bir yer olmadı.

Daha işin başında katlı pazar yerinin “temelleri” sağlam atılmayınca bugün şehrin göbeğinde bir “ucube” gibi kaldı.

Bu saatten sonra da ne yaparsanız yapın katlı pazar yerindeki bu karmaşayı, bu düzensizliği ortadan kaldıramazsınız?

Biraz zor gibi gözüküyor.

Doğru olan katlı pazar yeri yıkılıp yerine daha modern ve şehre yakışır bir katlı pazar yeri yapmaktır.

Aksi halde katlı pazar yerinin üzerindeki “ah” başka türlü kalkmaz…!