Karasu Sakarya’nın en önemli sahil beldelerinden biridir. Gerçi Kaynarca ve Kocaali’nin de Karadeniz’e sahili var ama Karasu bir başka.
Özellikle kumsalının özelliği ve sahilinin alabildiğine uzun olması tatilcilerin hayli ilgisini çekiyor.
Bütün bu özellikleriyle Karasu’yu Türkiye’de bilmeyen çok az insan vardır. Hatta ünü yurt dışına bile taşmıştır…
Bütün bu özelliklerine rağmen Karasu “deniz turizmi” konusunda bir türlü istenilen ivmeyi yakalayamamıştır.
Gerçi genelde bunu Karadeniz’de yaz mevsiminin kısalığına bağlarlar ama aslı pek de öyle değildir. Akdeniz’de bile sezonun en pahalı dönemi “Temmuz ve Ağustostur.”
Bunun nedeni, yaz sezonunun Türkiye’nin bütün sahillerinde okulların kapanması ile başlayıp öğretim yılının start almasıyla bitmesinden kaynaklanır…
Öyleyse Karasu’nun turizm konusunda belirli bir ivmeyi yakalayamayışını mevsimin kısalığına bağlamak doğru değildir.
Burada asıl problem, Karasu’nun turizm ilçesi olup olmama konusunda kararını henüz verememiş olmasıdır.
Nitekim kumu, güneşi ve ulaşım kolaylığına rağmen Karasu gibi bir ilçe hala daha “Turizm Bölgesi” ilan edilememiştir…
Tabi bir yerin “Turizm Bölgesi” ilan edilmesi öyle kolay değildir. Bunun için öncelikle tesis ve bunun yanında en az “5 yıldızlı” oteller yapmak zorundasınız.
Öyle apartmandan dönüştürülmüş otellerle veya yatak kapasitesi yetersiz otel yapmakla hiçbir yer “Turizm Bölgesi” ilan edilmiyor.
Hele Karasu gibi sahillere verilen “mavi bayrağın” bugünlerde elinizden alınma ihtimali bulunan bir yeri “Turizm Bölgesi” hiç ilan etmezler…
Önce Karasu’ya “Liman” yapılmaya başlandı tatilcilerin kafası karıştı. Sonra “Organize Sanayi Bölgesi” dendi turizmciler ürktü!
Ardından sahile vuran dalgaları kırmak adına setler yapıldı olmadı! Sonra bunlar “mahmuza” dönüştü!
Derken Karasu’nun başına şimdi de “hayalet gemi” musallat oldu. Haciz edilip açığa demirlenen bu gemi üç ay önce sürüklenip sahile oturdu…
Maalesef üç aydır da kimse ilgilenmediği için sahilde öyle duruyor. Haklı olarak da Karasu’ya gelen tatilcilerin şikâyetine konu oluyor.
Korkarım bu şikâyetler de “hayalet geminin” sahilden kaldırılması ile ilgili sorumluluğu olanların değil, Karasu’ya “mavi bayrak” verenlerin dikkatini çekecek.
Artık “mavi bayrağı” elinizden almaya gelen olursa da, “Karasu korsanları; Mavi bayrağın sonu” filminin çekildiğini söyleyip yırtmaya çalışırsınız. Tabi yerlerse…!