Dün sabah kaldırımda yürüyorum.

Akşamdan ve sabah yağan yağmur nedeniyle yol kenarları su birikintileri ile dolmuş.

Her an bir araç geçip de sizi baştan aşağıya yıkayacak diye dikkat ediyorsunuz.

Ancak o da ne?

“Magandanın” biri gelmiş aracını kaldırımın üstüne park etmiş.

Mecburen kaldırımdan inip yolunuza caddeden devam etmek zorundasınız.

Şayet bu esnada bir araç geçip sizi bir güzel ıslatmazsa şanslısınız…!

***

Hadi diyelim bu durumdan vaziyeti kurtardınız.

Yol kenarlarındaki yağmur suyu ile ıslanmaktan kurtuldunuz.

“Magandalar” tarafından “işgal” edilmemiş bir kaldırım buldunuz.

Biraz sonra başınıza geleceklerden habersiz yürüyorsunuz.

Zira kaldırıma döşenmiş taşlardan birine basıyorsunuz ve üstünüz başınız batıyor.

Hem de ne batma!

Yağmurdan kaçtım diye sevinirken resmen “doluya” tutuluyorsunuz…!

***

Evet;

Dün sabah aynen böyle bir rezilliği yaşadık.

Hem de bir değil.

Birkaç defa.

Öyle ki;

Çark Caddesi’nin arka sokak kaldırımlarından Bulvara gelinceye kadar ne üst kaldı ne de baş.

Biz mi yürümeyi bilmiyoruz.

Yoksa kaldırımlar mı bir acayip…?

***

Elbette kaldırımlar bir acayip!

Daha doğrusu acayip olan kaldırım değil.

Bu kaldırımları yapan “müteahhit” bir acayip.

Kim sorarsa kaldırım yapmış.

Kare şeklinde döşenen taşların çoğu sanki “tükürükle” zemine tutturmuş.

Arkasını döner dönmez de birçoğu yapıştığı yerden ayrılmış.

Doğal olarak altları da boş kalmış.

Haliyle yağışlı havalarda da bu taşların altına su dolmuş.

Tabi sen de üzerine basınca…?

***

Yahu;

Bu kaldırımları yapan “müteahhit” kardeş!

Bildiğim kadarıyla şehir içindeki sokakların kaldırımları daha yeni, geçen sene yapıldı.

Aradan bir yıl bile geçmedi.

Bu rezillik nedir Allah aşkına.

Şimdi;

- Sana ‘müteahhitlik’ belgesi verenin.

Diye bir cümle kursak kızarsın.

- Bu işi sana verenin.

Desek ucu başka bir yere dayanır.

Sesimizi çıkarmasak olan da hep bize olur.

İyisi mi işin o kısmını bu şehrin insanlarına ve okuyucularımıza bırakalım…!

***

Netice itibariyle bu kaldırımların durumu içler acısı.

Geçen sene bu şehre bir “makyaj” yapıldı.

Ancak bir yağmur yağdı ve “makyaj” aktı.

Dolayısıyla bu kaldırımların tekrar bir elden geçirilmesi gerekiyor.

Gerçi bu kaldırım meselesi tam bir “yap-boz” işine döndü.

Ancak bu haliyle de bırakmak her yağmur sonrası vatandaşa eziyet olur.

İnşallah “Mutlu Başkan” bu yazımızı okuyup dikkate alır.

Kucağında bulduğu birçok problem gibi bu konuya da köklü bir çözüm bulur.

İsmi gibi bu şehrin insanını yaptığı her hizmetle “Mutlu” eder…!