Dün bu köşede “yapacağınız işe de size de” başlıklı bir yazı yazdık, sonrasında ise anlaşılan mesaj yerini buldu.
Nitekim dün bütün gün Adapazarı Belediyesi’nin “taşeronlarınca” çalışma yapılan Cumhuriyet Mahallesi’nde bütün ekipler hazır bulundu.
Herhangi bir arızaya anında müdahale edebilmek adına SASKİ, SEDAŞ ve tabii ki AGDAŞ ekipleri tam kadro Cumhuriyet Mahallesi’ndeydi…
Eh doğrusu da buydu. Madem böyle kapsamlı bir çalışma yapılıyor, ilgililerin yetkililerin, söz konusu ekipleri bilgilendirmesi gerekiyordu.
Sen sal sokağa kepçeyi, üzerine de “operatör” diye birini oturt mahalleyi talan edip patlatmadık boru ve kablo bırakmasın.
Ondan sonra bizim gibi “mahallenin delisi” çıkıp konuyu köşesine alınca da birileri rahatsız olsun. Neden rahatsız oluyorsunuz ki…?
Biz sadece olması gerekeni dile getirdik. Cumhuriyet Mahallesi’ndeki vatandaşların şikâyetlerini aktardık.
Adam tarla sürer gibi dalmış sokağa her binanın önündeki elektrik kablosunu kopartmış, su borusunu patlatıp “doğalgaz borularına” zarar vermiş.
Bu yüzden vatandaş gün boyu elektriksiz, susuz kalmış, biz de çıkıp “böyle iş mi yapılır” deyince “zorunuza” gitti…
Hiç “zorunuza” gitmesin! Bak dün SASKİ, SEDAŞ ve AGDAŞ ile koordineli iş yapıldı hiç sıkıntı çıkmadı.
Herhangi bir arıza olup olmadığını bilemiyoruz ama olduysa bile vatandaşın ruhu duymadı.
İşler tıkır tıkır yürüdü. Kimse de sözde bir “operatör” yüzünden durduk yere “günaha” girmedi…
Kalkmış biri de “Tarumar efendi” rumuzuyla “Önce saydır ondan sonra Allah affetsin. Neyin kafası bu? Seviye yerlerde” diye yorum yapmış.
Ne bekliyordunuz? “Oh ne güzel yaptınız. İşgüzarlığınız yüzünden milletin elektriğini suyu kestiniz. Doğalgaz hattını patlattınız. Allah razı olsun” mu diyecektik?
Milletin canına tak etmiş “neyin kafası bu?” diye soruyor. “Seviye yerlerde” diye ahkâm kesiyor. “Neyin kafası bu?” diye sorduğunuza göre “seviyeniz” ortada…
Evet, dün haklı olarak eleştirimizi yaptık. Şayet bu eleştiri üzerine dünkü tedbirler alınmışsa Adapazarı Belediyesi’ni bu defa gerçekten kutluyorum.
Yok, eleştirimiz üzerine SASKİ, SEDAŞ ve AGDAŞ kendiliğinden organize olup Cumhuriyet Mahallesi’nde ekiplerini hazır bekletmişse onları “duble” kutluyorum.
Sonra da “hah şöyle”, demek ki “isteyince oluyormuş” deyip bu konuyu şimdilik kaydıyla kapatıyorum…