27 Şubat'ta Suriye'nin İdlib kentindeki hain hava saldırısında yaralanıp Hatay ve Ankara GATA’da tedavi gördükten sonra önceki gün baba ocağına dönen Gazi Yusuf Levent Kara, ziyaretleri ve verdikleri moral için Vali Ahmet Nayir başta olmak üzere herkese teşekkür ettiğini ifade etti.

Suriye'de Rasulayn bölgesinde Barış Pınarı Harekâtında da görev yaptığını belirten ve doktorların vereceği karara göre yol haritasını belirleyeceğini ifade eden Gazi Levent Kara, harekâtta Şehit olan arkadaşlarının acısını da yüreğinde hissettiğini belirtti.

“Gazimizi iyi gördük”

Karasu Kaymakamı Aziz Mercan ve eşi Suna Atalay Mercan’ın da eşlik ettiği ziyarette Gazi Kara ve ailesine geçmiş olsun dileğinde bulunan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Hamdolsun Gazimiz Levent kardeşimizi iyi gördük. Daha önce de kendisinin durumuna ilişkin hem ailesinden hem de yetkililerden bilgiler alıyorduk, her anından haberdar oluyorduk, bugün de yüz yüze görüşmek istedik. Bizim inancımızda ve kültürümüzde vatan için verilen Şehitlerimiz için tüm evlerde hüzün yaşanır, acılar paylaşılır. Badireden kurtulup Gazi olanlar da yine her evin sevinci olur. Gazilerimizi bize bağışlayan Rabbimize şükrederken, tüm Şehitlerimize de Yüce Yaradan’dan yine rahmet diliyoruz. Şehitlerimiz de Gazilerimiz de bu aziz vatan uğruna canlarını hiçe sayan kahramanlarımızdır, onlar yalnızca ailelerinin değil tüm milletimizin evlatlarıdır. Milletimizin duaları Mehmetçiklerimiz ile birliktedir. Hamdolsun ki yurt içinde terörle mücadelede çok büyük başarı, büyük bir hâkimiyet sağlandı. Bunda elbette geliştirilen yeni teknolojilerin, yani İHA'ların, SİHA'ların katkısı da çok büyük oldu. Önceleri askerlerimiz arazi arama-tarama faaliyetleri sırasında iğneyle kuyu kazar gibi yer arıyorlardı, artık milli ve yerli İHA'lardan alınan, SİHA'lardan alınan görüntülerle bazen askerimizin gitmesine gerek kalmadan her şey halledilebiliyor. Ancak yurt dışındaki şartlar elbette biraz daha zor, yaşadığınız hava saldırısı gibi kalleş durumlarla karşılaşabiliyoruz. O bölgelerde büyük mücadele veren askerlerimizin ve polislerimizin hepsi işini aşkla, şevkle yapıyor. Orada niye var olması gerektiğini, asıl gayenin yine anavatanın güvenliği olduğunu biliyor, bu işin ruhuna sahip ve orada verilen mücadelenin gerekliliğine sonuna kadar inanıyorlar. Hiç şüphesiz bir şekilde şehadete inanıyorlar, Gazilik rütbesini de önemsiyorlar. Millet olarak biz bu değerleri çok badirelerden geçerek öğrendik. Yeni değil, bin yıldır bu topraklarda büyük bir mücadele veriyoruz. Malazgirt'ten başlamış, Çanakkale'de devam etmiş, Dumlupınar'dan geçmiş, Kıbrıs Harekâtından, terörle mücadeleden, 15 Temmuz'a kadar mücadele vere vere bu zamana gelmişiz, şehadet ve Gazilik ruhu biz de hep var olmuş. Bu ruh önce aileden başlıyor, vatan, millet, iman gibi mukaddesatların vazgeçilemez olduğunu kişi mutlaka anne-babadan, yetiştiği çevreden alıyor” dedi.