İstanbul’da gerçekleştirilen ve Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ın da katıldığı kongrenin açılışında çok sayıda davetli yer aldı. 

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, açılış töreninde yaptığı konuşmasında, eldeki veriler ve göstergelere göre İslami finansın geleceğinin parlak olduğunu ifade etti. İslami finansın küresel krizden bu yana yıllık ortalama yüzde 16'lık büyüme performansı gösterdiğini belirten Gedikli, şunları söyledi: “Diğer geleneksel bankacılığa göre de yüzde 50 daha fazla büyüme performansı içinde de yoluna devam ediyor. 2008 finansal krizi ile birlikte bilhassa gelişmiş ülkelerde büyük bir durgunluk ortaya çıktı. Geleneksel bankacılık sistemi de çok büyük baskı altına girmiş oldu. Böyle bir ortamda İslami finansın performansı çok önemli. Bazı veriler de gelecek perspektifimizi doğrular nitelikte. Rakamların ortaya koyduğu tabloya göre, 2030 yılında Müslüman nüfusu bugüne göre yüzde 30 artmış olacak. Bugün itibariyle Müslüman ülkelere baktığımız zaman aşağı yukarı 8 trilyon dolarlık bir GSMH var. Bu da 4,8 trilyon dolarlık bir harcanabilir gelire işaret ediyor. Bu rakam da 2030 yılı itibariyle 10 trilyon dolarlık bir harcanabilir gelire ulaşacak.”

Dünyada toplam varlıklar içindeki payın süratle gelişeceğini aktaran Gedikli, İslami finansta bulunan büyük potansiyelin rekabeti de beraberinde getirdiğini kaydetti. Dünyada bu alanda büyük bir rekabet yaşandığını ve bu rekabette Türkiye'nin çok önemli avantajları olduğunu vurgulayan Gedikli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin bu işte başrol oynayacağına inanıyorum. Öncelikle bizim çok genç ve dinamik bir nüfusumuz var. Mali sistemimiz oldukça güçlü. Kim ne derse desin bankacılık sistemimiz oldukça sağlam. Bazı rating kuruluşları başka türlü olaylara yaklaşıyorlar ama Avrupa bankalarına göre biz çok daha sağlamız. Esas sorun oralarda. O sorunların da yakın zamanda ortaya çıktığını, realize olduğunu göreceğiz Avrupa'da. Bizim her şeye rağmen yürüyen bir siyasi istikrarımız var. Siyasi irade her zaman güçlü şekilde iş başında, oturmuş bir hukuk sistemimiz var. Mesela 15 Temmuz darbe gecesinin ertesi günü bazı polislerin ellerinde tutanaklarla tankların hasar verdiği araçları tek tek tespit ettiğini gördük. Devlet olmak budur, hukuk budur işte. Türkiye, tüm bunlar birleştirildiğinde İslami finanstaki rekabette çok avantajlı bir konumda. Küresel sistemin bazı büyük aktörleri, İslami finans konusunda hiçbir merkezin lider olamayacağını düşünüyorlar, buna imkân vermiyorlar. Ancak Türkiye bundan hariç tutuluyor.”

Yönetim mantığı değişiyor
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas da konuşmasında, Sakarya Üniversitesi’nin iki temel misyonunun olduğunu belirterek, bunları üniversitedeki eğitim-öğretim ve araştırma çalışmalarının dünya ile bütünleşerek yürütülmesi ve değerlerine bağlı bir nesil yetiştirmek olarak tanımladı.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra özellikle üniversitelere önemli görevler düştüğünü belirten Prof. Dr. Elmas, “Analitik düşünebilen, omurgası sağlam, değerlerine sahip çıkan öğrenciler yetiştirmenin öncelikli görevlerimizden biri olduğunu her zaman söylemiştik. Bu süreçte bunun önemini bir kere daha görmüş olduk” şeklinde konuştu.

Sakarya Üniversitesi’nin eğitim-öğretim doğrultuda yaptığı başarılı çalışmalarla birçok uluslararası ödül aldığını ve öğrenciyi aktif hale getirecek bir dönüşüm içerisinde bulunduğunu da ifade eden Prof. Dr. Elmas, “Üniversitemizde eğitim mantalitesini hızla değiştirip, sınıf içerisinde başlayan eğitimi sınıf dışındaki ortamlara da uzatarak 7 gün 24 saatlik sürece yaymak istiyoruz. Bu konuda da oldukça yol aldık” dedi.
Bunun bir yönetim mantığı, yönetim felsefesi ve bakış açısı değişimi olduğuna işaret eden Elmas, “Hedefi koyup tüm birimlerin bu hedef üzerinde hareket etmesini sağlıyorsunuz. Sistemin özü bu. Aslında diğer kurumların da mantığı bu. Ülke yönetiminin de diğer kurumların mantığı da böyle. Hedefe ulaşmak için tüm birimler bu hedef etrafında birleşiyor” diye konuştu.

İslami finans önem kazandı
İslam ekonomisi ve finansı hakkında yapılan çalışmaların yürütülmesi ve başarıya ulaşmasının da Sakarya Üniversitesi için önemli olduğuna vurgu yapan Rektör Elmas, “İslami finans konusunda geçmişte çok fazla mesafe alınamamıştı. Şu anda hem çevresel hem de ekonomik faktörler İslami finansı destekliyor. Biz de üniversite olarak bu konuda elimizden gelen desteği sağlamaya çalışıyoruz. Bu kongre de bu kapsamda yeni bilgiler edinmemiz açısından çok önemli. Böyle bir kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Kongresi’ne 200’den fazla akademisyenin yanında çok sayıda sektör temsilcisi katılıyor. Üç farklı dilde 100’den fazla bildirinin sunulacağı kongre 3 gün sürecek.