Sakarya Üniversitesi Teknokent Konferans Salonu’nda düzenlenen konsorsiyum toplantısına, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ın yanı sıra KOSGEB Başkanı Recep Biçer, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, KOSGEB Başkan Yardımcısı Yusuf Keskin, SAÜ Teknokent Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin ve TÜBİTAK Martek, İstanbul Üniversitesi Teknokent, Hacettepe Teknokent, Teknopark İzmir, Teknopark İstanbul, DEPARK Teknopark, Ulukent Teknopark, Kocaeli Teknopark, Pamukkale Teknopark, GOSB Teknopark, Mersin Teknopark, Düzce Teknopark, Van 100. Yıl Teknokent, Trabzon Teknopark, Namık Kemal Üniversitesi Teknopark temsilcileri katıldı.

Toplantının açılışında konuşan SAÜ Teknokent Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin, “Ülkemizde bulunan 63 Teknokent arasında faaliyet gösteren SAÜ Teknokent, nispeten genç sayılabilecek bir teknopark. 2010 yılında faaliyette başlayan SAÜ Teknokent, bugün 63 tane ayrı firması ve 304 tane çalışanı ile hizmet vermekte. En son 2014 yılında da TÜBİTAK’ın 1513 destek programından 10 milyon liralık hibe desteği almaya hak kazanmış bir Teknokent olarak karşınızda bulunuyoruz” dedi.

Sakarya Üniversitesi Teknokent’in, 2011 yılından itibaren Ar-Ge gelirini 10 katına çıkarttığını söyleyen Prof. Dr. Engin, “SAÜ Teknokent, firma sayısını beş yılda dört katına çıkardı. Böylelikle yatırım harcamalarının yaklaşık üç katı bir AR-GE satış geliri elde etti. Geçen yıl Bilim, Sanayi Teknoloji ve Bakanlığı tarafından bir yılda en çok gelişme gösteren 2. Teknokent seçildi” diye konuştu.

“Uluslararası Kuluçka Merkezi önemli bir adımdır”

Sakarya Üniversitesi hakkında katılımcılara bilgi veren Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Sakarya Üniversitesi bilimsel yayınlar ve araştırma geliştirme konusunda son yıllarda önemli bir artış içinde. Ben göreve başladığımda yayın sayılarımız kişi başı 0.30’du. Uluslararası yayın şuan kişi başı 0,7’ye çıktı. Bu oranı şuan bu kadar yükselten başka bir üniversite yok. Dünyada ve Türkiye’de yapılan sıralamalara baktığımız zaman Sakarya Üniversitesi’nin hızlı bir artış içinde olduğu görülebilir” dedi.

Üniversitelerin toplumun,  kamu kuruluşlarının, ülkesinin, bölgesinin ve dünyanın sorunlarına çözüm getirme gibi bir görevi bulunduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Elmas,  “Bugün dünyada konuşulan husus, araştırmanın eğitim-öğretime katkısı ve ilişkisinin artması. Avrupa Birliği’nin yükseköğretim 2020 hedefinde bu var. Araştırmayla eğitimin iç içe oluşması ve arasında ilişkinin gelişmesi. Bu bakımdan da biz, MYO öğrencilerimizi bir dönem sanayiye gönderiyoruz. Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimizin projelerini TÜBİTAK desteğinin yanında biz de maddi ve manevi anlamda destek veriyoruz. Çünkü Türkiye’nin buna gerçekten ihtiyacı var” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin 2023 hedefleri dünyanın ilk on ekonomisi arasına girmek ve İhracatını 500 milyara çıkarmak olduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Elmas, “Türkiye, son 10 senede mevcut potansiyeli kullanarak bir sınıf atladı. Son iki üç yıl içinde biraz patinaj yapıyoruz. Biz Türkiye’nin yönetim mantığını değiştirerek bir üst tura gidebileceğine inanıyoruz. Türkiye bu mantıkla ilerleyemez. Mantığını, mantalitesini değiştirip sonuç odaklı, lider odaklı, strateji odaklı, hedef odaklı bir yola girmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

ABD’de kurulacak Kuluçka Merkez’inin Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda atılmış önemli bir adım olduğunu söyleyen Rektör Elmas, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum dedi.

“Kuluçka Merkezi ile daha hızlı dönüşüm”

“Kaliteli, yüksek teknolojik ürünler üreten kobilerin ve paydaşların, kurulacak bu uluslararası kuluçka merkezi ile ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağına inancının tam olduğunu belirten KOSGEB Başkanı Recep Biçer, “Kuracağımız kuluçka merkezi ile amacımız teknoparklarda, teknokentlerde üretime yönelik çalışan firmalarımızı yurtdışına açmak, yurtdışındaki imkanlarla tanıştırmak ve kendi kendilerini dönüştürmeye yönelik hizmetleri alabilmelerini sağlayabilmek. Kuluçka merkezlerimiz geliştikçe Avrupa ve Ortadoğu gibi uluslararası kuluçka yöntemini kurma anlamında da çalışmalarımız olacak” diye konuştu.

Teknokent ve Teknoparklarda faaliyet gösteren firmaların katma değeri yüksek ürünler ürettiklerini vurgulayan Biçer, “Buralarda faaliyet gösteren firmaların sayısı ne kadar artarsa istihdama, ekonomiye katkısı o kadar fazla olacak. Geçen yıl 350 milyon lira olan bütçemiz bu yıl 1 milyar sınırına ulaştı” dedi.

Program, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yöneticileri ile Uluslararası Kuluçka Merkezi Kurma Programı, Uluslararası Hızlandırıcı Destek Programı, Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı sunumları ile devam etti.