AK Parti Sakarya İl Başkanlığı’nda gerçekleşen “Çukurlar, Barikatlar Arasında Bölge Halkı” konulu söyleşiye konuşmacı olarak konuk olan Yavuzyılmaz, “Yeni dönemde teröriste karşı silah, konuşmak isteyene diyalog stratejisinin benimsendiğini dile getirerek, eğer HDP yöneticileri barış söylemlerinde samimi olsaydı, bölgedeki çukurları kapatır, eli silahlı teröristleri sokaktan çekerler ve askerin de bölgede operasyon yapmasına gerek kalmazdı. Diyaloğun önü açılırdı” dedi.

“Toplumsal zemini tanımadan yapılacak analizler sağlıklı olmaz”

Yavuzyılmaz, “Bir analiz yaparken toplumsal zemini iyi tanımak gerekir. Toplumsal zemini tanımadan yapılacak analizler çok sağlıklı sonuçlar üretmez. Kabul edelim etmeyelim bu toplumun toplumsal zemine Sünni İslam üzerine oturur. Buradaki siyasette Sünni İslam üzerinden anlam kazanır. Sünni İslam geleneğinde ise devlete başkaldırı yoktur. Eleştirilir, yanlışlar protesto edilir ama bu gelenekte eline silah alıp devlete savaş açmak yoktur. Bunun içinde yabancı teröristlerle bu bu yapıyı bozmaya çalışıyor örgüt uzun yıllardır. Sünni İslam üzerinden kalkarak haksız bir devrim yapmanın imkânı ve ihtimali yoktur. O düşünceyi dönüştürmeniz gerekir. Çünkü bu düşünce bütün İslam siyasal klasiklerinin de şöyledir; ‘Ani değişikliklere hep şüphe ile bakar. Devlete karşı gelen hareketleri hoş karşılamaz.’ Çünkü düzenin karşıtı kaostur” diye konuştu.


“Erbakan hiçbir zaman devlet karşıtı, asker karşıtı olmamıştır”

Yavuzyılmaz sözlerini şöyle sürdürdü, “28 Şubat”ta Müslümanların tamamına yakınının devlete karşı bir bakışı vardı. Ama devlet olmasına dönük anarşik bir tavır değildi bu. Devleti yönetenlerin zihniyete karşı bir tavırdır. Mesela rahmetli Erbakan hiçbir zaman devlet karşıtı, asker karşıtı olmamıştır. Suçlu olanın zulmü uygulayan kişiler olduğunun bilincinde hareket etmiştir. Türk muhafazakâr İslam zihniyeti hiçbir zaman devleti ortadan kaldırmaya dönük bir siyasal proje üretmez. O zaman bizim İslami sol ya da devrimci İslam dediğimiz şeyin aslında toplumsal zemini yoktur. Bir aydın hareketi olarak diğerleri gibi kalır ve ondan sonrada devam eder. Ama ana gövdenin ne istediğine bakmak gerekir. AK Parti niye 2002’den beri başarılıdır? Çünkü gövdesini başarılı bir siyasal akla dayandırıyor. Ama bu siyasal akılda önemli değişimler yaratmıştır. Mesela klasik Sünni akıl için AB sürekli bir karşıtlık gösterir. Hristiyan kulübü. Ama AK Parti kurulduğu zaman şöyle bir problem çıktı önüne. “Bizim acaba problemimiz Brüksel midir? Yoksa Ankara bürokrasisi midir? Recep Tayyip Erdoğan ve diğer ortak siyasal akıl, bir çıkış noktası ararken kendilerine bu soruyu sormuştur. Cevap ise Ankara’daki askeri ve sivil bürokrasidir. İkinci aşama Ankara’daki bürokrasinin etkisi nasıl kırılacaktır? Çünkü Ankara’daki bürokrasi Kürt sorunundaki çatışmayı sürekli askere havale ettiği için asker siyasetin hep önünde olmuştur. O zaman AK Parti şöyle düşünmüştü; ‘Eğer bu sorunu çözersem askerin siyaset önünde ki pozisyonunu da geri çekmiş olurum.’ Ve bunu da yerine getirmiştir. Bugün kendisini Kürt milliyetçisi olarak tanımlayan terör örgütü ile Türk milliyetçilerinin toplumdan dışlama hareketleri nedeniyle bölge halkı iki arada sıkışmış kalmıştır. Her iki cephenin de amaçladığı kırılma ve ayrışma ise Türk-Kürt evlilikleri ile gerçekleşmesi imkansız hale gelmiştir. Bölge halkıyla gönül bağımızı daima sıkı tutmalıyız, bölgede ve bölgeden batıya göçe edenler olmak üzere bölge halkına daima yüreğimizi açık tutmalıyız.”
Söyleşinin sonunda AK Parti Sakarya İl Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Demir, konuşmacı Yusuf Yavuzyılmaz’a teşekkür ederek günün anısına hediye takdim etti.