İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren inşaatının Kocaeli-Sakarya bölümünde kullanılmak üzere açılması planlanan Yanık köyündeki taş ocağı hakkında bir rapor hazırladı. Raporda, taş ocağının, 650 bin kişinin içme suyu ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü’ne ve gölde yaşayan canlılara zarar vereceği savunuldu. İçsular Biyolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı heyeti, Yanık köyü muhtarlığının talebi üzerine 5 Ekim’de köye gelerek açılması planlanan taş ocağı ile ilgili bölgede incelemelerde bulundu. Bölgede yaptığı inceleme ve analiz sonuçlarını açıklayan Üniversite, mevsim şartları sebebi ile suyun debisinin oldukça düşük olduğunu ancak buna rağmen yapılan analiz ve testler sonucu su kalitesinin Yüzeysel Suların Su Kalitesi Yönetmeliğine göre “1. sınıf su” olduğunun belirlendiğini açıkladı. Açılması düşünülen taş ocağının Sapanca Gölü’ne zarar vereceği belirtilen raporda şu ifadeler yer aldı:
“Taş ocağının faaliyetleri sonucu toplam katı madde miktarı artacağından, bu anlamda suyun kalitesi düşecektir. Çalışması durdurulmuş olan taş ocağından çıkarılan malzemelerin dere yatağına dökülmüş olduğu saplanmıştır. Yağışlı dönemlerde bu malzemeler aşınarak dere yatağına oradan da göle ulaşacaktır. Bu durum içme suyu havzası olan Sapanca Gölü’nün ve Yanık Dere’sinin su kalitesi değerini olumsuz yönde etkileyecektir. Dere yatağına dökülen bu malzemeler; bu bölgede görülen su içi canlılarından olan, tüm burunlu kaya balığı, taş ısıran balığı, tatlısu kolyozu, acı balık, tatlısu kefali, dere dokuz gözlüsü balığının üreme ve beslenme alanlarında tahribata yol açacaktır. Ayrıca suları filtre ederek beslenen ve bu sayede suları temizledikleri için akarsu ve göl ekosistemleri için önemli türler olan tatlı su midyelerine zarar vermesi muhtemeldir.”
Raporda ayrıca, taş ocağının dere yatağına 100 metre mesafede oldu belirtildi. Bu durumun Adasu İçmesuyu Havzaları Koruma Yönetmeliği’nin 0-100 metre mesafe Mutlak Koruma Alanlarında yer aldığı, yine aynı yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan “İçme ve kullanma suyu kaynakları içinde ve havzasında suların kirlenmesine ve miktarının azalmasına sebep olacak faaliyetler yapılamaz. Su veriminin azalmasına, rejimin bozulmasına neden olabilecek hiçbir faaliyette bulunamaz” ile 7. maddesinde yer alan bu anlarda “Toprak, taş, kum, kil ve maden ocağı vb. açılamaz ve işletilemez” hükümlerine ters düştüğü, havzada yapılacak faaliyetlerin su kalitesi üzerinde olumsuz sonuçları olacağı savunuldu.
