Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen Taraklı ilçe ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, “Hukuki, sosyal ve mesleki birçok sorunlara yol açan sözleşmeli öğretmen istihdamı düşüncesinden vazgeçilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının yakın bir zamanda denendiği ama istenilen faydanın zerre kadar sağlanamadığı apaçık bir gerçektir” dedi.

Mengen, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da olağanüstü bir süreçten geçtiğini ifade ederek, “Türkiye olarak biz de yaşanan krizlerden etkileniyoruz. Küresel sistemin Türkiye ile ilgili boyutunda verdiğimiz sınav, dünya mazlumlarına umut olmaktadır ” diye konuştu.

Memurun iş güvencesi konusunda duruşlarının net olduğunu ifade eden Mengen, konuşmasını şu şekilde sürdürdü, “Memurun iş güvencesini tartışmaya açmaya çalışanların zemin yoklaması olarak adlandırılan bu tür girişimlerle gelinmek istenen nokta, memurun iş güvencesinin tartışmaya açmaksa buna şiddetle tepki gösterir ve tartışmaya açtırmayız.

İş güvencesinin devlet ve millet bekasının garantörü olduğunu belirten Murat Mengen,  sözlerini şu şekilde tamamladı: “Kamu hizmetinin sürekliliği söz konusu iken kamu hizmetleri noktasında iş görenlerin istihdamına yönelik süreklilik yoksa devletin kamu hizmetleri noktasında asli sorumluluğundan söz edemeyiz.  Mevcut kamu personel mevzuatında iş güvencesi, ‘mutlak’ bir çerçeveyle düzenlenmiş değil nispi bir koruma söz konusu. İşinin gereğini yapmayan, kamu görevlisi sıfatının gereklerini yerine getirmeyen, başka saiklerle kamu hizmeti sunumunda görev alanlar açısından, iş güvencesinin mutlak koruma sağlamaz. Aksi halde, devlet memurluğundan çıkarma, meslekten çıkarma cezalarının söz konusu olmaması gerekirdi. OHAL kapsamındaki kararnamelerle, ihraç işlemlerinin yapılamaması gerekirdi. 


İş güvencesinin bizim kamu personel mevzuatındaki konumu ‘amirin istediği zaman işine son vermesi’ şeklinde değil, ‘hukuk kuralları gerektirdiğinde kamu hizmetinin sunumunda görev alamama’ şeklindedir. Bir başka ifadeyle, ‘memur ol, emekli olana kadar maaş al’ şeklinde bir iş güvencesi söz konusu değildir.  ‘İşini yapmayan memur’ kavramı, ‘iş yaptıramayan amir’, ‘işini yapmayana gereğini yap(a)mayan amir’ öncülünü gerektirir. Bu açıdan, ‘işini güven içinde ve güvenceye sahip olarak hakkıyla yapan memur’ yerine ‘memuruna güvenmeyen ve güvencesine son veren devlet’ fotoğrafı üretme çabasına bu zeminden bakmak gerekir.  İşinin güvencesi olmayan kamu görevlisinin, işini güven içinde yapmasının mümkün olamayacağı gerçeğini görmeme ısrarından vazgeçilmeli. Eğitim-Bir-Sen’in iş güvencesini yok edecek, esnetecek, değersizleştirecek arayışlara sessiz kalmayacağını, sesini ve sözünü yükselteceği unutulmamalıdır.”
Eğitim-Bir-Sen olarak nitelikli çalışmalar ortaya koyduklarını belirte Mengen, “Yaptığımız bütün çalışmalar, sadece dar bir alana sıkışmış çalışmalar değil. Hizmet sendikacılığı diyerek, ücret sendikacılığının yanına bir paragraf açtık. Akademik zeminde rekabeti önemseyen erdemli bir sendikal anlayışla, sendikal hayatta destanlar yazdık” dedi.