Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programda; Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Adem Kümbet, Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Erenler İlçe Kaymakamı Salih Karabulut, AK Parti Serdivan İlçe Kadın Kolları Başkanı Şehime Kaya da yer aldı.
Program öncesi Kaplanoğlu’nu makamında misafir eden Başkan Alemdar, kültür ve sanat yatırımlarının iktisadi yatırımlar kadar önemli olduğunu ifade ederek; Serdivan Belediyesi bünyesinde akademik ve kültürel çalışmalarını sürdüren Serdivan Fikir ve Sanat Akademisi’nin faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Yaklaşık 600 kişinin doldurduğu Serdivan Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde, yönetmen Semih Kaplanoğlu, “Buğday” filminin gösterimi sonrası sinemaseverler ile söyleşi gerçekleştirdi.

“Bilgide eksiklik var”
Buğday filminin hikayesi ile vermek istediği mesaj hakkında misafirleri bilgilendiren Kaplanoğlu, “Maddi anlamda gelişirken manevi anlamda yeteri kadar beslenmiyoruz. İnsan olarak kainata dair bilgi konusunda eksiğiz. Ben her şeyi bilirim diyoruz. Her şeye muktediriz, her şeyi yapabiliriz, her şeye sahibiz zannediyoruz ama aslında öyle değil. Birçok şey düşündüğümüzün tersine doğru gelişiyor. İşte ben de buradan yola çıkarak Buğday ile bilgide bir eksiklik olduğunu anlatmak istedim. Bu benim hayatımdaki önemli dertlerden biriydi” dedi.

“Arayış hiçbir zaman bitmeyecek”
Filmografisi ve sinema ile ilgili görüşleri hakkında sinemaseverlerin sorularını da yanıtlayan Kaplanoğlu, “Benim film yapmamdaki sebep; insanı anlamaya çalışmaktı. Herkes kendi benliğini keşfederse bir yola girmiş olur. İnsan bu yolda ilerlediği sürece arayış hiçbir zaman bitmeyecektir” diye konuştu.

 


“Bu dünyayı biz yaratmadık”
Buğday filminin yabancı dilde seslendirilmiş olması yönünde seyircilerden gelen eleştiriye de cevap veren başarılı yönetmen; “Filmde kurduğumuz dünya; modern kapitalist batı dünyası. Bizim medeniyetimizi de devre dışı bırakmak isteyen böyle bir dünyayı anlatırken, bu dünyayı kurmamış olan bir ulusun dili ile yani Türkçe ile bu dünyayı anlatamazsın. Belki bu sistemin devam etmesine belli oranlarda mecburiyetten katkı sağlıyoruz ama dayatılan bu dünyayı biz yaratmadık. Yani bizden çıkmış olan bir medeniyet değil. Dolayısıyla filmi Türkçe aktarmak demek, oradaki sorunu da üstlenmek demekti. O yüzden filmin, ait olduğu dünyanın dilinden yani İngilizce olmasını daha doğru buldum” ifadelerini kullandı.
Semih Kaplanoğlu, program sonunda salonu dolduran ve kendisini keyifle dinleyen sinemaseverlere teşekkür etti.