Derik Kaymakamı Şehit Muhammed Fatih Safitürk’ün hayatının dönüm noktasını, geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan bir röportajda Türkiye’ye anlattığı ortaya çıktı.

İşte o röportaj
Muhammed Fatih Safitürk, 35 yaşındaydı. Bingöl Kiğı Kaymakamıydı. 2015’in Temmuz ayında Mardin Derik ilçesine atandığı haberi geldi. Eşini ve çocuğunu da alarak yeni görev yerine koştu. Fakat bu sırada Derik, Güneydoğu’daki birçok ilçe gibi yangın yeriydi. PKK terör örgütü, şehir isyanları başlatmıştı. Genç kaymakam, hainlere aman vermedi. Çukur ve barikatlar hainlerin başlarına yıkıldı. İlçe 8 günde PKK’dan temizlendi.
Geçtiğimiz Mayıs ayı başında bölgeyi gezen Türkiye’den Mahmut Özay’ın yolu Derik’e de düştü. Özay, genç kaymakama mikrofon uzattı. Safitürk, Derik’te neden kaldığını, başından neler geçtiğini anlattı. Bunları, neredeyse üç saatte bir şehit haberinin geldiği o zorlu günlerde, “PKK 8 liseliyi böyle dağa kaldırdı” diye yazıp, hainlerin propagandasını yapmak istemedik.
Masasının başında, sokağa çıkma yasağın olduğu dönemde şehit düşen güvenlik geçlerinin fotoğrafları vardı. Şimdi o resimlere kendisi eklendi. O gözü kara kaymakam önceki gün, makamında bombalı saldırıya uğradı ve şehit edildi.
Oysa, Derik O’nun kalbinde derin bir yaraydı.

“UYKULARIMI KAÇIRDI”
Muhammed Fatih Safitürk, Mahmut Özay’a şunları söylemişti: “Sürekli bölgede okul ziyaretlerine giderdim. Yine bir gün çevre köyde gittiğim okulda bir öğretmenle uzun uzun konuşma fırsatı buldum. Öğretmen bana yakın zamanda başından geçen bir olayı anlattı. ‘Kaymakam bey, 11 sınıfların derslerine girerdim. Bir gün 8 öğrencim sınıfa börek, çörek, tatlı getirdi. Ben çocuklara özel bir şey mi var dedim. Onlar hayır dedi. Sadece öğretmenim seni çok seviyoruz. Bu ikramlar onun için dediler. Çok duygulandım. Tüm sınıfla eğlenceli bir gün geçirdik. Öbür gün derslerine girdiğimde 8 çocuğun da sıralarında olmadığını gördüm. Çok geçmeden dağa götürüldüklerini öğrendim’ dedi. İşte buraların çocuklarının, maalesef böyle silaha teslim edilip gelecekleri karartırılıyor. İşte ben o gün eve gittim Mahmut. Üç gün boyunca kafamı yastığa koyduğumda o sözler aklıma geldi. Uyuyamıyordum.



“İŞTE O GÜN SÖZ VERDİM”
İşte o gün kendime şu sözü verdim: Bu çocukların geleceği silah değil, başka bir alternatif olmalı. Okuyup kendilerini geliştirmeli, ölüm olmamalı gelecekleri. Kendime söz verdim, buralarda kalıp bu çocuklar için mücadele edeceğim dedim. Buraya ilk geldiğim her gün toplanıp evimi taşladılar ama zamanla beni tanıdıklarında insanların fikirleri değişti. Arabamda sürekli silah bulunduruyorum ama bu durumdan çok nefret ediyorum. Valilikten gelen bir talimat vardı taşımam gerekiyordu. Eşimin buraya onun alışması zor oldu. Kendisine, istersen gelme, sen git dedim. Ama o sen neredeysen ben de orada olurum Fatih diye cevap verdi. Sürekli tehditler alıyorum. Özelikle çukur ve barikatlar döneminde  aldım. Ama ben bunlardan korkmadım ve pes etmedim.”

ZEYTİNLERİ TANITACAKTI
Kaymakam Safitürk, 11 Eylül’de Derik Belediyesi’ne kayyum atandı. Hemen çalışmalara başladı. Çocuklara park, büyüklere otopark, gençlere stat yaptırdı. Mardin’in en büyük fitness salonunun temelini attı. Turizm gezileri ve kadınlara yönelik turlar düzenletti. Zeytinyağı çıkartma, paketleme ve sabun atölyesi kurdurdu. Burada “Derik Kaymakamlığı” ve “Derik Belediyesi” logosunun bulunduğu şişelerdeki zeytinyağlarını ilçeye gelen misafirlere hediye ediyordu. Derik zeytinini dünyaya tanıtmayı planlıyordu.
 
Bomba makama nasıl konuldu?
Kaymakamın şehit edilmesiyle ilgili dün 30 kişi gözaltına alındı. Saldırıda kullanılan el yapımı patlayıcının makam odasına nasıl sokulduğu araştırılırken, patlayıcının odaya tuzaklanmış olabileceği ya da paket içerisinde kargo ile gönderildiği ihtimali üzerinde duruluyor. Kaymakamlık çalışanlarının da ifadelerine başvurulan soruşturmada kaymakamlık binası ile çevredeki güvenlik kameraları incelenerek, binaya giriş çıkış yapanlar tespit edilmeye çalışılıyor. 



ACILI EŞ: Sana da böylesi yakışırdı aşkım!
Şehit olan Kaymakam Safitürk’ün cenazesi Gaziantep’te düzenlenen törenin ardından Arifiye ilçesine gönderildi. Eşinin tabutuna sarılan Ayşegül Safitürk “Aşkım istediğin gibi ölüm oldu. Sana da böylesi yakışırdı. Her şehit cenazesine giderken hüzünlenirdin, şimdi de sen gidiyorsun. Şehit törenlerinde şehide saygından en önde olmak isterdin. Bak yine en öndesin. Seni seviyorum” diye feryat etti. Minik oğlu Eren’e sarılan gözü yaşlı eş hayat arkadaşına “Aşkım, oğlun benim emanetim, canım pahasına emanetine sahip çıkacağım” diye söz verdi. Babası Asım Safitürk de “Evlat acısı kolay değil ama teselli olduğum bir taraf var. Vatan için şehit düştü. Memleketin başı sağ olsun. Milletin başı sağ olsun. Oğlumla gurur duyuyorum. Vatan, uğrunda şehit olan varsa vatandır. Vatan uğruna ben de hazırım” diye konuştu.  / TÜRKİYE