Gerçi not düşmesine hiç gerek yoktu. Zira o fotoğrafları gördüğümüzde manzaranın “rezalet” olduğu gayet net anlaşıldı.

Tabi “medyadetay.com” olarak bizde Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin “Acil Servisi’nde” çekilen bu fotoğrafları alıp haberini yaptık…

Doğrusu son zamanlarda Sakarya’da ki sağlık kuruluşlarına bir haller oldu. Adeta “skandalın, rezaletin” ardı arkası kesilmiyor.

Gün geçmiyor ki Sakarya’da bulunan hastanelerde sağlığa yakışmayan olaylar ve görüntüler ortaya çıkmasın.

Bir gün birinde ertesi gün ötekisinde mutlaka bir sağlık “rezaleti” patlıyor. Kısacası sağlık teşkilatı her geçen gün iyiye gideceğine tam tersi geriye gidiyor…

Buyurun bunun son örneğini de dün gördük. SEAH’ta ki “Acil Servis’te” bir yanda tadilat yapılıyor, diğer yanda da hastalar muayene edilmeye çalışılıyor.

Duvarcı ustaları almış eline balyozu duvarları kırıp geçirirken ortalık toz duman olmuş aynı yerde hastalar bekliyor.

Sıvacı ustaları bir yandan duvarları sıvarken doktorlarda “Acil Servis’e” gelen hastalara “şifa” dağıtmaya çalışıyor…

Yahu böyle bir “rezalet” olur mu? Dünyanın neresinde görülmüş tadilat yapılan yerde hastalar da muayene edilsin?

Afrika’nın en geri kalmış ülkesinde bile böyle bir “rezalet” göremezsiniz. Onlar bile toz duman arasında hastalara “şifa” dağıtılamayacağını bilir.

Nasıl bir mantıktır bu böyle bir anlamak mümkün değil. Hangi “aklı evvel” buna izin verir merak ediyorum…

Deli misiniz, divane misiniz? O toz toprağın içinde hasları nasıl tutarsınız? İyi olacak hasta oradan “ceset torbasında” çıkar ya.

Bırakın hastayı o haliyle “Acil Servis’e” sağlam giren bir insan hasta olup derdine “derman” bulamaz.

Maazallah “Acil Servise” yaralı bir hasta gelse bu ortamda “mikrop” kapmama ihtimali yok. Bu kadar da olmaz artık…

Madem “Acil Servis’te” tadilat var ya o servisi işler bitene kadar kapatın ya da başka bir yerde hizmet verin. Bunu da biz mi öğreteceğiz sizlere.

Yap tadilatını “Acil Servisi” yeniden “steril” hale getir, ondan sonra yeniden hasta kabulüne başla.

O ne öyle ortalık kırılan dökülen tuğla parçalarından, tozdan topraktan geçilmiyor, duvarcı ve sıvacı ustaları ortalıkta “fink” atıyor, ayıp be.

Ne hasta “mahremiyeti” kalmış ne de tedavi için gelen insana saygı. Böyle bir “rezalet” görülmüş değil.

Şayet sizin insan sağlığına verdiğiniz değer buysa “sağlığınız batsın.” Gerçi çok da umurunuzda olduğunu sanmıyorum…