“Acısı unutulur gibi değil”
Muhammed Fatih Safitürk’ün ülke kaynaklarının teröristlere gitmemesi için şehit olduğunu belirten Baba Asım Safitürk, “Çocuğumuzun şahadetinin yıldönümünü yaşamış oluyoruz. Ama bir yıl, 12 ay, 365 günün geçmesine rağmen evlat acısı unutulmuyor. Ben düşünüyorum bizim dünyaya gelmemize vesile olan anne babalarımız vardı, dedelerimiz de onlarda geçtiler fakat onlar bir yerde zaman geçtikçe unutuluyor fakat bu evlat acısının ben hiç unutulamayacağını düşünüyorum. Kendi kendime buna bir ölçü koymak istiyorum evlat acısı ne için unutulmuyor diye ama yinede unutulmuyor. Ayrıca bizim çocuğumuzun şehadetinin elbette ki diğer şehitlerden farklı tarafı yoktur. Herkesin kendine göre vatan, millet uğruna şehit olan tüm şehitlerimiz başımızın tacıdır, hepsini Allah'ın rahmeti ile yad ediyoruz. Ancak bizim çocuğumuzun farklı tarafı elinde silah yoktu, çatışmaya girmemişti, vatan ve millet uğruna, millete hizmet için elinde kalem vardı. Bu kalemi memleketin kaynakları yanlışa, teröristlere gitmesin, memleketin ve milletin hizmetine tahsis edilsin mücadelesini verme anında şehit olmuştur. İşte bu daha çok unutulmamasına vesile oluyor. Kalbimizde, gönlümüzde bu irade-i ilahiye oldukça teselli buluyoruz ancak acısı da tabi unutulur gibi değil. Geride kalan yetim çocuklarımız var” dedi.

“Doğu ve Gündeydoğu'da eğitim eksikliğini görüyorum”
Doğu ve Gündeydoğu'da eğitim eksikliğini gördüğünü belirten Safitürk, "Ben çok geziyorum, şehidimin sayesinde memleketin dört tarafını dolaşıyorum. Doğu ve Gündeydoğu'da eğitim eksikliğini görüyorum. Bir vatandaş devlet memurudur, belediye çalışanıdır ama onun kardeşi dağ kadrosundadır. Bu şehitlik olayını körüklüyor gibi geliyor bana. Bu olay güvenlik güçleri; asker ve polisimizin mücadelesini zorlaştırıyor diye düşünüyorum gördüğüm kadarıyla. Bu devletten maaş alan memur ve işçi zaman zaman büyük bürokrasiler yer değiştirdiği gibi onların da yer değiştirmesini bu bölgelere gelmesini, bu bölgenin insanının oralara gitmesi dağda ki kadrolarla irtibatın koparılmasında daha iyi olacağını düşünüyorum. Ben gezdiğim kadarıyla gördüğümü yetkililere aktarmak istiyorum. Güney ve Doğu illerimizde çalışmalar daha az oluyor. Maddi çalışmalar, arazi, ekonomi, endüstri çalışmaları konularında biraz daha onların her beklentileri devletten oluyor. Devlet versin biz alalım, vermezse çıkalım dağa şeklinde bir görüşleri var. Buralara ilgili insanların biraz daha eğilmesini düşünüyorum" diye konuştu.

“20 Kasım’da duruşma var”
Mahkemeyi bizzat takip ettiğini katillerin hak ettiği cezayı mutlaka alacağını da söyleyen Baba Safitürk, “Mahkemenin eninde sonunda bir sene-i devriyesi geçmiş bulunmaktadır. Önümüzdeki 20 Kasım'da 5'inci duruşma olacak. Adaletin tecelli edeceğini bekliyoruz. Daha karar noktasına gelinmediği için soruşturmalar devam ediyor, araştırmalar devam ediyor. Nerede bir boşluk varsa onlar araştırılıyor. Biz eninde sonunda hak yerini bulacağını düşünüyoruz, ben öyle inanıyorum" şeklinde konuştu.

"Şehidimizin her adı anıldıkça kanayan yaramıza gülsuyu serpilmiş gibi oluyor”
Baba Safitürk sözlerinin devamında, “Burada tabi milletimizin unutmadığını düşünüyorum. Milletimizin vatan uğrunda şehit olan insanları unutmadıklarını düşünüyoruz. Şehidimizin her ne kadar kendisi aramızda yoksa da ruhen yaşatıldığını milletimiz tarafından da unutulmadığını görüyoruz. Tabi bu da bize bir teselli oluyor. Şehidimizin her adı anıldıkça kanayan yaramıza gülsuyu serpilmiş gibi oluyor. Okullarımıza şehidimizin ismi verildiğinde ve öğrenciler gördüğü zaman onlarda böyle bir adam olmakta var gibisinden sanki çocuklara bir yol gösteriliyor. Ben inanıyorum 15 Temmuz olayı milletimizin daha uyanmasına daha birlik ve beraberlik içerisinde olmasına vesile olmuştur" dedi.