Sakarya’nın Hendek ile Akyazı ilçelerinden geçen ve bölgede faaliyet göstermekte olan fabrikaların kaçak olarak bıraktıkları atıklar nedeniyle adeta rengarenk akan Dinsiz Deresi görenleri şaşkına çeviriyor. Mudurnu’ya, oradan Sakarya Nehri’ne ve oradan ise Karadeniz’e dökülen Dinsiz Deresi’nin neredeyse tamamını kaplayan atıklara karşı duyarlı davranan vatandaşlar duruma tepki göstererek, sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması ve derelerinin eskisi gibi berrak halde akmasını istiyor. Hendek Yağbasan Mahalle Muhtarı Mustafa Koçoğlu, vatandaşın dereden tarlasına sulama yapamadığını ve derede yaşayan tek bir canlı türünün bile kalmadığını dile getirerek; “Mahallemizin önünden geçen Dinsiz Deresi’nde her zaman aynı sorunla karşılaşıyoruz. Vatandaş tarladan sulama yapamıyor. Derede yılan hatta canlı mahluk bile kalmadı. Yetkililere bu durumu her zaman söylüyoruz ama duyan yok. Gerekirse vatandaşlarla bu konu için Ankara’ya gideceğiz. Bu konuyu artık yetkililerin duymasını istiyorum. Fabrikalar bu atıkları genelde haftasonu salıyor ve su bir kırmızı bir beyaz akıyor, bir sarı akıyor. Bugün sabahtan burada bir şey yoktu. Fakat öğle saatleri derenin farklı renkte aktığını söylediler. Hendek 2. Sanayi Bölgesi’nden yukarısı normal temiz akıyor. Hendek’teki organizeden atılan atıklar suyu bu hale getiriyor” dedi.

“Derenin suyunu içiyorduk”
Bölgede kurulu bulunan organize sanayiden yukarısının temiz ve balıkların yaşadığını ancak organizeden aşağı olan tarafta derenin içler acısı halde olduğunu söyleyen Yağbasan Mahalle halkından Hasan Aykurt; “Genelde haftasonları olmak üzere en kötü ihtimal ayda bir defa bu organizenin atıklarını buraya atıyorlar. Atıklar nedeniyle deremiz bu hale geldi. Şuanda deremizde hiç bir canlı yaşamıyor. Biz bu derenin suyunu 25-30 yıl önce içiyorduk. Şuan da oraya girdiğiniz anda ayaklarınız kaşınmaya başlar. Geçen daha koyu renkti, hiç yağmur olmadığı halde sanki dağdan mil boşanmış gibi akıyordu. Sulama yapıyoruz ama bu dereden sulanan bitkiler ne kadar iyi olur birde onu düşünmek lazım” diye konuştu.

“Su renkten renge giriyor”
Deredeki suyun renkten renge girdiğini aktaran Hendek Sofular Mahalle Muhtarı İsmail Buma ise; “Dinsiz Deresi, Mudurnu ile birleşiyor. Sonrasında ise bu su Karadeniz’e kadar akıyor. Renkten renge giriyor. Geçen hafta Salı günü tam 1 gün boyunca derenin suyu sarı bir renkte aktı. Konuyla ilgili olarak fotoğraflar çektim, arıtma tesisine girdim oranın fotoğraflarını çektim attım ama bu konuyla ilgili kimse gelip benimle konuşmadı” şeklinde konuştu.

“Suyun kıymetini bilmemiz lazım”
Yüzmeyi ve balık tutmayı öğrendikleri derenin şimdiki halinden dolayı duyduğu rahatsızlığı belirten mahalle sakinlerinden Salih Ersöyleyen; “Bizim çocukluğumuz burada geçti. Biz yüzmeyi, balık tutmayı bu derede öğrendik. Bu derede her türlü canlı mahlukat yaşıyordu. Artık bu sularda canlı hayatı kalmadı. Biz burada sanayi veya sermaye düşmanı değiliz fakat su hayattır. Suyun olmadığı yerde sanayi de olmaz, tarım da olmaz, yaşam da olmaz. Sanayiler ülkemizin kalkınması için istihdam sağlıyor fakat suyumuzada sahip çıkmalıyız. Bunun için yetkililerden yardım istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Derede canlı kalmadı”
Karadeniz ile birleşen derenin zararının sadece kendi mahalle halklarına olmadığını, bütün memlekete olduğunu anlatan Ersöyleyen; “Bu insanlarımız burada bir rant veya başka bir şey peşinde değil. Bu bir milli servet. Bizler milli servetimizin vatandaş, muhtar ve insan olarak korunmasını istiyoruz. Başka bir gayemiz yok. Bu mevzu Türkiye’nin davası. Bu mevzu ilin ve ilçenin yani herkesin davası. Çünkü suyun sahibi Allah, bu sudan herkes faydalanacak. Bu su buradan Mudurnu’ya, oradan Sakarya Nehrine, oradan ise Karadeniz’e akıyor. Yani sadece bize değil bunun zararı. Bunun zararı Mudurnu’ya, Sakarya’ya, Karadeniz’e yani tüm memlekete. İnsanlar tarlalarını bu sudan suluyor. Düşünün bu pis su ile sulanan tarladan alacağınız mahsul ne kadar sağlıklı ve ne kadar organik olabilir. Bu renk değişimleri genelde haftasonları oluyor. Dereye bir bakıyorsun mavi akıyor, bir bakıyorsun yeşil, bir bakıyorsun kırmızı akıyor. Dere gökkuşağına döndü. Bu atıklar kimyasal mıdır, nedir? Bizim bunu bilme şansımız yok. Bizim bölgemizden de o fabrikalarda çalışan arkadaşlarımız var fakat 10 kişiye istihdam sağlanacak diye de göz yumulacak bir olay değil bu. Suyu bir kendi haline bıraksınlar, başka bir şey istemiyoruz” diye konuştu.