Batıda, din ve vicdan hürriyetinin sadece kendi dinlerinin mensuplarına tanınan bir hak olarak görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Özdemir, Müslümanlara sokağa çıkmaktan ve haklarını istemekten başka çare bırakılmadığını söyledi. “Batı dünyası ayrımcılık, kin ve nefret vesilelerine müsamaha etmekle yeni bir Endülüs katliamına zemin hazırlamaya çalışıyor” diyen Özdemir, Endülüs katliamını gerçekleştiren zihniyetin bugün, Avrupa’da Müslümanlara hayat hakkı tanımadığını söyledi.

“İslamofobinin kökleri geçmişe dayanır”

Batıda İslamofobinin (İslam düşmanlığı) kökenlerinin çok gerilere gittiğini belirten Özdemir, Haçlı savaşları ile ilk tezahürü görülen İslamofobinin  asırlar boyunca Avrupa’da  egemen olduğunu söyledi. Özdemir, “İspanya’da Endülüs’te bir tek Müslümanın kalmaması için korkunç katliamlar yapılmıştır. Sonraları Asya ve Afrika’daki Müslüman ülkeler yine batı tarafından işgale maruz kalmış, maddi ve manevi servetleri yağma edilmekle kalmamış dinlerinden, kimliklerinden ve tarihlerinden programlı bir biçimde uzaklaştırılmışlardır” ifadelerini kullandı. Kısa bir zaman önce Saraybosna’da sadece dinlerinden dolayı milyonlarca Müslümanın bütün dünyanın gözü önünde katledildiğini hatırlatan Özdemir, yine İslamofobinin bir sonucu olarak Filistin’de Gazze’de yüzbinlerce masumun sadece Müslüman olmalarından dolayı katledilmeye devam ettiğini söyledi.

“Müslümanlara dinlerini yaşama hakkı tanınmıyor

Müslümanlara kendi ülkeleri olarak gördükleri Avrupa ülkelerinde bazı bölgelerde dinlerini yaşama hakkı verilmediğini söyleyen Özdemir, “Ezan okumalarına, mescidlerine minare yapmalarına, kurban kesmelerine, baş örtüsü takmalarına, hatta sünnet olmalarına müsaade etmemekte, kısaca  İslam’ı yaşamalarına müsade etmemektedirler. Dinlerini ve dinlerinin mukaddeslerini hafife almakta, alay etmekte, mescidlerini ve  evlerini yakmakta, Müslümanları mahallelerine kabul etmemekte,  saldırmakta, öldürmekten çekinmemektedirler” şeklinde konuştu.

kemalettin_ozdemir.jpg

Batıda, özellikle 11 Eylül sonrasında, yabancı düşmanlığının sadece Müslümanları hedef aldığını kaydeden Özdemir, en son Paris’te yayın yapan Charie Hebdo adlı provakatör derginin basılıp 12 kişinin öldürülmesinin de yine bütün Müslümanlara fatura edildiğinin altını çizdi.

İslamofobinin sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için bir tehdit unsuru olduğunu vurgulayan Özdemir, “Kendi elleriyle oluşturdukları bu tehlike, öncelikle onu oluşturanları ve destekleyenleri vuracaktır. Yeryüzü hiçbir dönem zulmün sürekli olmasına şahit olmamıştır” ifadelerini kullandı.

Avrupa’da oluşturulan İslamofobinin Türkiye’de de destek bulduğunu söyleyen Özdemir “Ülkemizde kendini batıcı ve laik olarak tanımlayan, milletimizin ruh köklerine düşman çevrelerce ‘Kahrolsun Şeriat’ çığlıkları ile kampanya yürütülmesi, Gezi Olayları, Charli Hebdo’nun aşağılık karikatürlerinin bir kısım gazete ve internet sitelerinde yayımlanması İslamofobinin aldığı mesafeyi göstermesi açısından manidardır” şeklinde konuştu.

İslamofobinin birden ortaya çıkmış bir olgu olmadığını belirten Özdemir, “Sivil toplum, medya, finans ve hatta bir kısım devletlerin istihbarat birimleri tarafından organize edilen ve insanları birbirine kırdırmayı hedefleyen korkunç bir yapının planıdır” diye konuştu.

İslâm’ın her geçen gün önlenemez yükselişine mani olmak isteyenlerin “İslamofobi” adıyla, İslâm’a, Aziz Peygambere ve Müslümanlara çirkin bir düşmanlık duygusu oluşturmak gayreti içinde olduklarını belirten Özdemir, İslam’ın terörle anılan bir din olarak gösterilmeye çalışıldığını kaydetti.

“Provokasyonlara karşı uyanık olunmalı”

İslamofobinin bütünüyle ortadan kaldırılmasını, bunun için de harici sebepleri araştırıp tedbirler alınması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Özdemir, özellikle batıda ve ülkemizde İslamofobiyi çağrıştıracak algılar bertaraf edilmesi gerektiğini söyledi. “İslam asli kaynaklarından, doğru müfredatla yeniden ele alınmalıdır. Müslümanlar olarak bizden kaynaklanması muhtemel hususlar gözden geçirilmelidir. Özellikle uluslararası alanda İslam’ı doğru temsil ve takdim edecek ilim ve gönül insanlarının verecekleri mesajları bu yeni duruma göre gözden geçirilmelidir” diyen Prof. Dr. Kemalettin Özdemir, İslamofobi provakasyonlarına karşı uyanık olunması konusunda uyarıda bulundu.