Akyazılı olan ve Sakarya Barosunda çalışan Mehmet Akyazıcı’yı Akyazı Belediye Başkan Vekili Mehmet Çakmak ve Akyazı Belediyesi Başkan Yardımcısı Ünal Gündüz Yenikent Devlet Hastanesinde ziyaret etti.

Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine tepki amacıyla gittiği valilik önünde yaralanan avukat Mehmet Akyazıcı, 15 Temmuz gecesi evinden "Pısırık gibi yaşamaktansa adam gibi ölürüz" diyerek çıktığını belirtti.

Sakarya Valiliği önünde, darbe girişiminde bulunan askerlerin açtığı ateşte bacağından yaralanan, Sakarya Büyükşehir Belediyesi 1. Hukuk Müşaviri avukat Mehmet Akyazıcı'nın  (41) Yenikent Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Servisi'ndeki tedavisi sürüyor.

Akyazıcı, darbe girişimini, gelen telefonlar üzerine öğrendiğini belirterek, "Kızımın 'Baba şimdi ne olacak?' sorusuna 'Kızım iç savaş çıkacak' şeklinde cevap verdim. İliklerime kadar donmuş durumdaydım. Çocuklarımla vedalaştım ve oğluma 'Pısırık gibi yaşamaktansa adam gibi ölürüz' diyerek evden ayrıldım" ifadelerini kullandı.

"Ben halkım, beni vurun"
İlk başta Kent Meydanı'na, daha sonra da otobüslerle valiliğe gittiklerini dile getiren Akyazıcı, buraya ulaştığında yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Otobüsün kapısı açılıncaya kadar soğukkanlıydım. Karşımda askeri aracı gördüm, bir anda şok geçirdim. Aracın içi asker dolu. Hemen askeri cipin önüne geçtim. Elimi havaya kaldırdım ve 'Ben halkım, beni vurun. Niye vurmuyorsunuz? Biz doğuda size bir şey olmaması için dua ediyorduk, siz ne yapıyorsunuz. 4 çocuk babasıyım, buradayım, vursana beni' dedim. Daha sonra araçtan bir asker indi. Darbeden hiç bahsetmedi. 'Kardeşim kenara çekil, biz dönüyoruz' dedi. Zaten kasadaki askerlere 'Beni vurun' dediğimde o insanların yüzünü gördüm, şaşkınlık vardı. Bunlar lojistik için gelmişti, darbeye gelmemişti. Bizim tepkimizi görünce de gittiler."

Destek ekibinin gitmesinin ardından 50-60 kişinin polisin önüne geçip tekbir getirerek valiliğe yürüdüğünü kaydeden Akyazıcı, "Asker havaya ateş etmeye başladı. Biz yürümeye, halk gelmeye başlayınca polis rahatladı. Asker bize önden ateş ediyor 'Gelmeyin' diye, polis de arkadan havaya ateş ediyor 'Arkanızdayız' diye. O bize müthiş cesaret verdi. Halk olarak darbecilere karşı yürüyorduk. Öndeki erlerin silahları ellerinden alındı" diye konuştu.

Daha sonra protokol kapısından yukarı yürüdüklerini gören askerlerin havaya ateş ederek geri çekildiğini belirten Akyazıcı, şöyle devam etti:
"Tam o sırada valiliğin adliye tarafından kadın yoğunluğunun darbeci askerlere doğru geldiğini gördüm. 'Bunları kıskaca alacağız ve bu işi bitireceğiz' dediğim anda silahların üzerimize doğru tarandığını gördüm. Zaten taranmasıyla vurulmamız bir oldu. İlk anda şaka gibi geldi bana ama kendimi duvar dibine attım. Kendi kendime 'Herhalde öleceğim, son olarak hanımı arayayım' dedim. 'Ben vuruldum, hakkını helal et, birazdan şuurum kaybolacak. Şehit olurken kelime-i şehadet getirerek öleyim' dedim ve kelime-i şehadet getirmeye başladım. Telefonu kapattım." / www.akyazihaber.com