Özkoç yaptığı yazılı açıklamada, Sakarya’da Haziran ayı sonunda meydana gelen selin, çok acı bir kayba yol açtığını, aynı acının bir daha yaşanmaması için bu işin peşine düştüklerini söyledi. “Son derece basit bir sorudan yola çıktık; Hangi bölgeler risk altında ve ne gibi önlemler alınıyor? Bu kadar acıya, kayba, maliyete rağmen sorunun bir cevabı olmaması,  en büyük afet aslında” diyen Özkoç, şöyle konuştu; “Haziran ayı sonundaki sel felaketinde bir ailenin başına gelen büyük dram, bizi harekete geçirdi. Bu acının bir daha yaşanmaması için ne yapmak gerekir, bunu ortaya koyalım istedik. Bunun için önce ne yapıldığını öğrenmeye çalıştık. İktidar partisi değiliz, ancak çözümün bir parçası olabileceğimize inanarak, yol bulmaya uğraştık. Önce TBMM’de, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdik. Sakarya’daki dere ıslah ve taşkın koruma projelerini sorduk.  Yanıt gelmedi. Basına yansıyan ‘sel afet risk haritası hazırlandı, önlemler alınıyor’ şeklindeki haberlerden hareketle de AFAD’a bilgi edinme üzerinden sorduk; sel/taşkın riski altındaki yerleri ve yürütülen çalışmaları öğrenmek istedik. Buradan cevap geldi, ancak acı bir tablo ortaya çıktı; Haberlerde belirtildiği gibi bir risk haritası ortada yok, bu çerçevede hazırlanmış önleme çalışmaları da mevcut değil.”

“Meteoroloji uyarıyor da vatandaş ne yapsın”

Konuyla ilgili AFAD ve DSİ arasındaki yazışmaların ellerinde olduğuna dikkat çeken Özkoç, “İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, 10 Mart 2014’te DSİ’ye, ‘sel/taşkın risk haritasını 9 Mayıs 2014’e kadar hazırlayıp gönderin, diyor. DSİ’nin cevabı; ‘Sakarya Havzası Master Planı Raporu’nu yeniliyoruz, bu iş 5 Haziran 2016’da bitecek. Biz de ona göre taşkın risk haritalarını hazırlayacağız’ oluyor. AFAD, çalışmanın hızlandırılması için 2 yazı daha gönderiyor. Ancak onlara verilmiş yanıt yok. Sonuç olarak AFAD da bize diyor ki; ‘DSİ tarafından Sel/Taşkın Risk Haritasının hazırlanmasından sonra, ilimizin tüm ilçelerini kapsayan Sel/Taşkın Riskini Önleme çalışmalarına başlanacaktır.’ Tablo bundan ibaret. Ben yetkililerden öğrenmek istiyorum; Meteorolojinin sel geliyor uyarısına karşı biz vatandaş olarak ne yapabiliriz. Sokağa çıkamayız, evde oturamayız, ne yapalım; dere yataklarını mı ıslah edelim, daraltılmış köprü ve menfez geçişlerini mi genişletelim, dere yatağındaki evleri  güvenli yere mi taşıyalım yoksa derelerin doğal dengesini bozan, talan eden rant hesaplarını mı ortadan kaldıralım. Ne yapalım! Herkes, sorumluluğunu yerine getirsin. On binlerce liralık maliyeti koyduk bir kenara, yitirdiğimiz canlar var. Artık kayba tahammülümüz kalmadı. Meteorolojik uyarı falan istemiyoruz, bir an önce önümüze risk altındaki yerlerin haritasını ve riski önlemek için hazırlanan projeleri  koyun” diye konuştu.