Şaban ayının 15. gecesine rastlayan bu gece ile ilgili Sevgili Peygamberimiz (sas) başka bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurur; "Muhakkak ki, Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesinde dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Benî Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insanları mağfiret eder." (Tirmizî, Savm:399)
Bu mübarek gecede beratımızı almamız, Yüce Rabbimizin ilahi mesajına kulak vermekle, ahlakî erdemleri hayatımıza yansıtmakla mümkün olacağını bir kez daha idrak ederiz. Başkalarının hak ve hukukuna riayetin temel dini ödevlerimizden olduğunu, harama el uzatmanın, kul hakkı ihlalinin bizi ilahi mağfiretten uzaklaştıracağını biliriz. Yaradanına, kendisine, yakın - uzak çevresine ve bütün insanlığa karşı sorumlulukları bulunan bir varlık olduğumuzu bu gecede tekrar hatırlar, bu görevlerimizi ihmal edip etmediğimizi tekrar sorgularız. Böyle mübarek gün ve geceler, Kur’an’la buluşma, Hz. Peygamber’in evrensel öğütlerine kulak verme ve O’nun sünneti ile hayat bulma fırsatıdır. Bu gece, Kur’an’ın bizlere öğrettiği “Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden (kaybedenlerden) oluruz.” (A’raf, 7/23) gibi dualarla ve Sevgili Peygamberimizin (sas) bu gece bolca yaptığı “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum, senden yine sana ilticâ ediyorum. Senin şanın yücedir. Sana yaptığım senayı, senin kendine yaptığın senaya denk bulmuyorum. Sana layık bir surette hamd etmekten acizim” (Müslim, Salat, 222/1090; duasıyla Yüce Rabbimize yakarma zamanıdır.”
Bu duygu ve düşüncelerle Sakaryalıların, Berat Kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gecede Yüce Allah’a açılan ellerin ve yapılan dua ve yakarışların, İslam aleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, toplumsal birlikteliğimizin güçlenmesine, ülkemizin ve tüm insanlığın barış, huzuruna vesile olmasını niyaz ediyorum.”