Sosyal Gelişim Merkezinde düzenlenen programa Vali Balkanlıoğlu’nun yanı sıra; Mısır Araştırma Enstitü Müdürü Yavuz Ağı, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Davut Yüce ile Tarımsal Hizmetler ve Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı Yusuf Çelebi, Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ve öğrenciler katıldı.

Projenin geleceğe yapılan en büyük yatırım olarak öne çıktığını belirten Vali Balkanlıoğlu, “Allahuteala canlıları yarattıktan sonra onların gelişmesi, büyümesi ve neslini devam ettirmesi için beslenmeye muhtaç bırakmış. Görüldüğü üzere her türlü canlı kendine özgü gıda alınca hayatta kalabiliyor, aksi halde yaşama, gelişme ve üreme şansı olmuyor. Değişik ülkelerde yemek bulamadığı ve sağlıklı beslenemediği için hastalanan, hatta açlıktan ölen insanlar var. Bizler de eğer yeterli gıdayı tam olarak zamanında alamazsak aynı duruma düşebilir, açlıktan ölebiliriz. Bundan dolayı da, insanların sağlıklı gıda üretmeleri ve ona ulaşmaları şart oluyor. Az beslenirsek gittikçe zayıflayıp en sonunda yataktan kalkamaz hale geliriz, fazlasını alırsak bu sefer de vücudumuza zarar veririz. Her şeyin bir dengesi var.

Türkiye olarak bu konuda şanslı bir ülkeyiz. Allahuteala gıdanın her türlüsünün var olduğu ve yetiştiği uygun bir ortamda yaşamamız için bizleri bu iklimde ve ülkede yaratmış. Akdeniz’de, Karadeniz’de, İç Anadolu’da, Ege’de ayrı gıdalar, sebzeler ve meyveler mevcut. Şükürler olsun ki, memleketimizin dört bir tarafı bereketli topraklara sahip. Ancak artan nüfusumuz ile birlikte gıda ihtiyacımız da aynı oranda artıyor. Güzel ve sağlıklı ürünler yetiştirmek için alanlarımız sabit olduğundan, daha fazla arttırmamız gerekiyor. Aynı orantıda son derece kaliteli, sağlıklı tohum geliştirmek ve o bitki tohumundan da istifade etmek gerekiyor. Normal bir tohum attığınız zaman boyu 1 metre olan mısır, özel bir tohumla üretildiği zaman 3-4 metreye ulaşıp, 8-10 tane koçan oluşturuyor. İşte böyle şeyleri araştırıp, geliştirmek ve bulmak zorundayız.

Mesela okullarda bir zamanlar çocuklarımıza pamuk üzerine bir buğday tanesi veya arpa, mısır koyup, onu sulayarak çimlendirmeyi gösteriyorlardı. Yani çocuklarımız yediği gıdanın nerede, hangi koşullarda yetiştiğinin bilincinde oluyordu. Meyvelerin fabrikadan yetişip geldiğine inananlar var. Yani çocukların ağaca, meyveye dokunması, bitkilerin nerede, nasıl üretildiklerini bilmesi ve onların kıymetini bilmesi açısından bu tür etkinlikleri bilmesinde ve katılmasında sayısız fayda var.

Yabancı ülkeler çok büyük paralar harcayarak tohumları geliştirip ıslah çalışmasıyla bütün dünyaya ihraç ediyorlar. Buna da genellikle hibrit tohum deniliyor. Bizim ülkemizde bir yere bir ürün ektiğinizde 300-400 kg. alabiliyorsunuz, fakat ithal ettiklerimizi ekince bu daha fazlaya ulaşıyor. İşte bu aradaki fark geliştirdikleri tohumlar sayesinde oluyor.

Ancak Türkiye artık mısır üreticiliği konusunda epey yol aldı. Bir zamanlar her türlü gıda kendimize yeterken, artık ihtiyaca cevap vermiyor. Bunun sonucunda da sebze, meyve dâhil birçok şeyi ithal eder durumda kalıyorduk. Mesela mısır sadece popcorn diye bildiğimiz ve yediğimiz bir ürün değil,  aynı zamanda hayvanların ana yemi olarak da kullanılıyor. Mısır nişastası, hatta glikoz, sakkaroz gibi tatlandırıcılar mısırdan elde ediliyor. O yüzden sanayide, tarımda mısır son derece önemli bir gıda maddesi durumundadır. 400 bin tonun üzerinde bir mısır üretimiyle Sakarya’mızın çok ileri bir durumda olduğumuzu memnuniyetle söyleyebilirim. Bu durum tabi ki, enstitülerin ve yapılan araştırmaların değerlendirilmesi neticesinde bu hale geliyor. Memleketimiz için son derece önemli ve faydalı bu çalışmalardan dolayı tüm paydaşları kutluyorum” dedi.

Konuşmasının ardından Enstitüde geliştirilen tohumlardan elde edilen ürünleri inceleyen Vali Balkanlıoğlu, Sosyal Gelişim Merkezindeki laboratuvarda öğrenim gören çocukları da ziyaret ederek, onlarla bir süre sohbet etti. Çocukluğundan örnekler vererek, tüm ağaçların isimlerini bildiklerini, büyüklerinin kendilerine doğayı, bitkileri ve ağaçları öğrettiklerini belirten Vali Balkanlıoğlu, bahçelerinde bitki ve ağaç yetiştirmelerinin önemli olduğunu , onların nasıl geliştiğine dair gözlemler yapmalarının hem kendilerine hem de ülkemizin geleceği adına büyük yarar sağlayacağını belirterek, çocuklara tavsiyelerde bulundu.