MEB-DER Şube Başkanları toplantısına Genel merkez Yönetim Kurulu üyelerinin yanı sıra Adapazarı, Akyazı, Hendek ve Söğütlü Şube Başkanları ile İl Dernekler Müdürü Adnan Zengin ve şef Ali Okur ile Yılmaz İbişoğlu da katıldı.

MEB-DER Genel Başkanı Ali Akıllı; “MEB-DER olarak her ay gerçekleştirdiğimiz şube başkanları toplantısının hemen ardından alanında uzman bir isim ile genel merkez yönetim kurulu üyelerimize ve şube başkanlarımıza kurumsal eğitim veriyoruz. Geçen ay mevzuat ve kanunlar üzerine bir eğitim almıştık. Bu sefer İl Dernekler Müdürümüzden Sivil Toplum kuruluşları tarihsel süreci, işlevi, etki ve yetki alanları ile ilgili çok kıymetli bilgiler aldık. MEB-DER olarak İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından desteklenen önemli bir sosyal sorumluluk örneği olan Bi Dünya Kadın Projemiz devam ediyor. Önümüzdeki süreçte halka açık birkaç konferans daha yapmayı planlıyoruz. Hem proje sürecinde hem de resmi işlemlerde İl Dernekler Müdürlüğünün desteğini hep yanımızda hissediyoruz. Her türlü ihtiyacımızda tüm personelinizle birlikte bize yardımcı oluyorsunuz.  Bugün de davetimizi geri çevirmeyip bizlere destek olmanız bunun en güzel örneği. Tüm bunlardan dolayı sizlere tüm yönetim kurulum adına teşekkür ediyorum” dedi.

İl Dernekler Müdürü Adnan Zengin de, Sivil Toplum Kuruluşlarının kamu ve özel sektör ile birlikte en önemli üç sac ayağından biri olduğunu ifade ederek, “Halkımız nazarında sivil toplum kuruluşlarına 2 çeşit bakış açısı vardır. Bunlardan ilki olumsuz düşünenler tarafından derneklerin sanki sürekli illegal bir iş içerisinde olacağı ya da üye olmanın kendisine zarar vereceği görüşüdür.  İkinci olarak ise çözüme ulaşmanın kolay yolu olarak olumlu bir bakış açısına sahip olanların düşünceleridir. Sivil Toplum Kuruluşlarının karar alma mekanizmalarına daha çok dahil edilerek insanların ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapılabilmeli görüşü bu düşüncede hakimdir. STK’lar ile ilgili olarak yine bir kısım insanlar sürekli kontrol altında tutulması gerektiğini söylerken tam aksine sınırsız özgür olmaları gerektiği görüşü de az değildir. Hedefi planı projesi olan derneklerin önünde kimse duramaz. Sivil Toplum Kuruluşları demokrasilerin olmazsa olmazıdır ve çok büyük katkı sunar. Sakarya depreminde bizler insani yardımlar sayesinde STK’ların önemini yaşayarak öğrendik. Osmanlıdan bize kalan zaten köklü bir vakıf, lonca ve ahilik kültürü var. Sivil Toplumda gönüllü çalışmalar yapan insanlar sürekli şikayet etmektense bir şeyler üretmeye çalışan insanlardır. Sivil Toplum Kuruluşları tarihsel sürecine bakarsak yakın tarihlerde ülke olarak özellikle 1980 darbesi ve 28 Şubat sürecinde dernekler vakıflar konusunda çok olumsuz etkilendik. 2004’te devrim diyebileceğimiz gelişmeler ile derneklerimizin resmi işlemleri kolaylaştı. Şu anda Dernekler Müdürlüğünde tüm işlemler ücretsiz yapılmaktadır. Daha önceleri emniyette güvenlik şubelerde yapılan dernek işlemleri artık dernekler müdürlüğünde yapılarak artık devlet diyor ki biz size güveniyoruz emniyetlik bir durum yok. Sivil Toplum Kuruluşları yürüttükleri proje ve çalışmalar ile kendi saygınlıklarını oluştururlar ve bu noktada MEB-DER pozitif anlamda dikkatleri üzerine çeken bir derneğimiz. Çalışmalarınızı yakından takip ediyoruz ve beğeniyoruz. Kolaylıklar diliyoruz. Bizleri buraya davet ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Her zaman her türlü ihtiyacınızda yanınızdayız” diye konuştu.

Ali Akıllı, dernekler müdürlüğü yetkililerine teşekkür ederek toplantıyı sona erdirdi.