Akıllı mesajında şu ifadelere yer verdi, “Öğretmenlik toplumun inşasında en etkin bir meslektir.  Öğretmenler toplumu geleceğe hazırlayan insanlardır. Etkin ve verimli bir çalışma yapacaksanız,  bilgi birikimi kazandıran öğretmeni sevmelisiniz ve ona değer vermelisiniz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinde, ordusuyla şehre girerken kendisini yetiştiren hocası Akşemseddin de en önde, yanındadır.
Ülkenin imar ve ıslahında rol alacak nesillerin yetiştirilmesinde en büyük pay öğretmenlere  aittir. Bu kadar önemli bir görevi yerine getirmeye çalışan eğitimcilerimizin desteklenmesi, saygın ve etkin hale getirilmesi, hayat standardının yükseltilmesi, bilgi ve donanıma sahip olması bir zorunluluktur. Bu eksikliklerin tamamlanması için yapılan bütün çalışmalar ve oluşturulan projeler önemlidir. Fakat eğitimin kalitesini ve başarısını artırma adına atılan her adımda bir taraf eksik kalmaktadır. Biz Fatihler yetiştirmeye çalışırken, Akşemseddin’i görmezden geliyoruz. Ülkemizin öğretmenleri özlük hakları bakımından AB ve ABD’de çalışan öğretmenlerin sahip olduğu hakların çok gerisindedir. İnsan hakları bakımından da öğretmenlerimiz Avrupa’da ki meslektaşlarının gerisindedir. Bunu görmeden, biz batıda kullanılan ancak bizim toplumsal değerlerimizde karşılığı olmayan “koçluk” gibi tanımlamalarla  öğretmenlerimizin saygınlığını bir kademe daha aşağıya çekecek taklitçi bir uygulama sergiliyoruz.
Öğretmenlerimiz din ve vicdan hürriyeti, kılık kıyafet, bilgiye ulaşma, seyahat, sosyal  faaliyetlere katılım gibi temel insan haklarından kâmil manada yararlanamamaktadır. Ülkemizde öğretmenlerin saygın ve etkin olma hakları budanmış, öğretmeninden çekinen öğrenci yerine öğrencisinden çekinen bir öğretmen kitlesi oluşturmak için eğitim sistemi yozlaştırılmıştır. Böylece ‘
öğretmenin adı yok’ olma konumuna gelmiştir. Öğretmen yetiştirmede de Türkiye gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmıştır.
Elbette öğretmenlik mesleği fedakârlık ve feragat mesleğidir. Öğretmenlerimiz bu bilince sahip olarak kahramanca çalışmaktadır. Ancak eğitim sistemimizde, Fatihler, Sinanlar, Mevlânalar, Hacı Bektaş-ı Veliler yetiştirmeye kendini adayacak öğretmenlerimizin saygınlığını yeniden kazandıracak şekilde revize edilmelidir.”