Mescid-i Aksâ’nın etrafındakiler bereketlidir
Mescid-i Aksâ’nın öneminden ve mahiyetinden bahseden Nurettin Şirin şunları ifade etti: “Etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ ayetinden anladığımız gibi Mescid-i Aksâ’nın etrafında olanlar bereketlidir. Mescid-i Aksâ öyle bir eksendir ki o eksen etrafında olanları Allah mübarek kılmıştır. Bu da iki anlama gelir: Birincisi fiziki anlamda. O zaman Filistinlilerdir bunlar. O dönemde orası Filistin yurdudur. Dolayısıyla Mescid-i Aksâ’da meskûn olan, mukim olarak o yurdun o toprakların sahipleri olanlara biz Filistinliler diyoruz. O zaman deriz ki Filistin insanı mübarek kılınmıştır. Ama Kosova’da, Filipin’de, Makedonya’da ve dünyanın daha birçok yerinde de Müslümanlar var. O zaman diyoruz ki bu davanın bilincinde olan, bu davayı merkezine alan, bu dava için ter döken, bu davaya inanan herkes Mescid-i Aksâ’nın eksenindedir ve mübarektir.”
Kudüs büyük bir davadır
Kudüs davasının önemini anlatan Şirin, “Kudüs davası, işgal altındaki Filistin topraklarını özgürleştirme davası değildir sadece. Kudüs davası, beynelmilel Siyonizm’i ortadan kaldırma davasıdır. Kudüs davası, Mescid-i Haram nasıl bütün mescidlerin anasıysa, Kudüs davası da yeryüzündeki tüm cephelerin, tüm siperlerin, tüm mevzilerin anası mesabesindedir. Bu yüzden Kudüs davası büyük bir davadır” şeklinde konuştu.
Programın sonunda Nurettin Şirin’e, İnsan ve Medeniyet Öğrenci Topluluğu tarafından plaket verildi.
