Kaza, 3 Aralık 2019 günü Serdivan ilçesi İstiklal Mahallesi Kazımpaşa Caddesi’nde meydana gelmişti. S.Ç. idaresindeki 54 E 8897 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kaldırıma çıkarak önce 58 yaşındaki Medeni Tazegül’e ardından da başka bir otomobile çarparak durabilmişti. Ağır yaralanan Medeni Tazegül kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Sakarya Üniversitesi’nde mimarlık eğitimi alan sürücü, kaza sonrası sevk edildiği Eskişehir Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde "şizofreni tanısıyla" rapor verilmesi üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Kazada hayatını kaybeden 58 yaşındaki Medeni Tazegül'ün kızı Damla Tazegül Üstün, yaklaşık 2 yıldır babası için adalet arıyor. Gözyaşı bir gün olsun dinmeyen Damla Tazegül Üstün, babasının hayatını kaybettiği gün hamile olduğunu öğrenmişti. Aynı gün çocuğunu da kaybeden Damla Üstün, babasının mezarından bir an bile olsun ayrılamazken, ailesiyle hayatına devam ettiğini söylediği sürücünün tutuklanması için "adalet" çağrısı yaptı.

"Babama çarparak kaçmış"
Serbest kalan sürücünün kaza anında yaptıklarını anlatan Damla Tazegül Üstün,
“3 Aralık 2019 Salı günü babam günlük evde rutin işlerini hallettikten sonra alışveriş yapmak için saat 14.00’da dışarıya çıkıyor. Yaya yolunda yürüdüğü esnada görgü tanığının anlattığına göre hızla bir araba gelmiş ve babam hiç fark edememiş. Yine görgü tanığının anlattığına göre babam arkasını bile dönemeden otomobil babamı ezmiş ve fırlatmış. Babamı ezip fırlattıktan sonra sürücü olay yerinden hemen kaçmış. Biraz ileride farklı bir araca çarparak durmuşlar. Sürücünün annesi el frenini çekmiş” dedi.

"Rapor peşine düşmüşler"
Sürücünün Eskişehir’de aldığı şizofren raporuna rağmen üniversitede eğitimine devam ettiğini kaydeden Damla Tazegül Üstün,
“Kaza olduğu zaman aile, kızının psikolojik problemleri olduğunu söylüyor. Sürücü S.Ç., Eskişehir’de Ruh ve Sinir Hastalıklarına yollanıyor ve orada 3 haftalık gözetim altında tutuluyor. Oradaki raporda şizofren olduğu ortaya çıkıyor ama biz bu raporu kabul etmiyoruz. Bu boyutta bir rahatsızlığı olan kişi bu kadar rahat sosyal hayatına devam edemez. S.Ç. şuan okuluna devam ediyor, arabasını kullanıyor ve arkadaşları ile sosyal hayatına devam ediyor. Ailesi sırf kızları ceza almasın diye rapor peşine düşmüşler. Raporu aldıklarında kızlarının hapise girmesine engel olmaya çalışıyorlar. Raporu alırken de S.Ç. hala Sakarya Üniversitesi Mimarlık öğrencisi olarak hayatına devam ediyor” şeklinde konuştu.

"Özür dahi dilemediler"
Üstün, kazaya sebep olan ailenin kendilerinden özür bile dilemediğini ifade ederek,
“Mahkemede verdikleri ifadeler şunlar; 'biz bir yayaya çarptığımızı görmedik. O kadar hızlıydık ki biz kendi canımızın derdindeydik.' S.Ç. ise ifadesinde 'Ben Eskişehir’de yatarken birine çarptığımdan bile haberdar değildim' diyerek yalan ifadelerde bulunuyor. Görgü tanıkları ise, 'Çarptıklarını gördüler ve hatta olay yerinden kaçtılar. Kaçtıktan sonrada diğer insanlara da yayanın durumu nedir, öldü mü veya yaşıyor mu?' diye sorular sormuşlar. Ben 1 yıl 2 aydır bu konuyla alakalı mücadele veriyorum ve sonuna kadar da mücadele vereceğim. Hiçbir şekilde tutuklama olmadı. Biz mahkememizde de tutuklama talep ettik fakat reddedildi. Hep yalan ifadelerde bulunuyorlar. İfadeleri sürekli değişiyor. Suçu hala kabul etmiyorlar. Ben sürücü S.Ç.’yi veya annesini sokakta görsem tanımam. Çünkü hiçbir şekilde gelip özür dahi dilemediler, başınız sağ olsun, sizin acınız bizim acımız demediler” ifadelerini kullandı.

"Mahkemeden yüzümüzü güldürecek sonuç alamıyoruz"
Son çarelerinin Mayıs ayında gerçekleşecek olan mahkeme olduğunu ifade eden acılı kadın,
“Biz hala Mayıs ayına atılan mahkemeyi bekliyoruz. Adli tıp raporunu bekliyoruz. Bizim son çaremiz Mayıs ayındaki mahkememiz. Şuanda raporları olduğu için mahkemeden de hiçbir şekilde yüzümüzü güldürecek bir sonuç alamıyoruz. Ben şunu talep ediyorum, hiç olmazsa Mayıs ayına kadar bir tutuklanma olsun. Hiç olmazsa bu kişinin yaptığı olayın bir karşılığı olsun” dedi.

"Babamın öldüğü gün hamile olduğumu öğrendim"
Babasının öldüğü gün hamile olduğunu ve yaşadığı acı sebebi ile çocuğunu da düşürdüğünü anlatan gözü yaşlı Damla Tazegül Üstün,
“Ben burada babamın mezarı başındayım. Bayramda baba diye buraya geliyorum. Dertleşmeye buraya geliyorum. Babamı özleyince buraya geliyorum ama babamın ölümüne sebep olan S.Ç., bir gün bile hapis yatmadı. Benim babamın canının bedeli bu olmamalıydı. Bebeğimi kaybettim ama bebeğime bile yanamadım. Onlar yüzünden bebeğimi bile kaybettim. Babamın öldüğü gün hamile olduğumu öğrendim. Mutlu haberin sevincini bile yaşayamadan bebeğimi kaybettim. S.Ç. benden iki can aldı ve ailemi paramparça etti. Ceza almasını istiyorum isyanım buna” diye konuştu.

Öte yandan Mahkeme, dava hakkında karar verilmesi için sürücünün ruh sağlığı için çıkacak kesin raporu ve sürücünün ölümüyle ilgili hazırlanacak Adli Tıp raporunu bekliyor.

Davanın Sakarya Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürdüğü öğrenildi.