Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 588. hafta basın açıklamasına, Kayseri’de gerçekleşen bombalı saldırıyı telin ederek başladı. Platform adına Sakarya Dayanışma Derneği’nden Kadrican Mendi’nin yaptığı açıklamanın girişinde ifadelere yer verildi:  “Beşiktaş’tan sonra bu kez Kayseri’yi vuran bombalı saldırı, ateşi yine gariban halkın ocaklarına düşürdü. Platform olarak, bu menfur saldırıyı kınıyoruz. Son dönemde artan bu kör şiddetin, yeni bir sarmala dönüşüyor olmasından kaygılıyız. Bölge ülkelerinin ateş topu olduğu, yangının bölge halklarını kuşattığı bir vasatta, toplumun tüm kesimlerine şiddetin, etnik ya da mezhebi nefretin değil,  barışın diliyle konuşması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Egemenlerin güç siyasetleri uğruna halkın evlatlarının yitip gitmesine yol açan bu süreçten bir an önce çıkmayı, toplumsal barış ve esenliğe kavuşmayı temenni ediyoruz. Her ne adına olursa olsun, Ortadoğu ve Anadolu coğrafyasında ateşi, kanı, gözyaşını isteyen, büyüten ve besleyen tüm zalimleri telin ediyoruz. Kayseri’deki saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyoruz.”  

Basın açıklamasının devamında Cumhurbaşkanlığı sistemindeki değişiklik ile Suriye’deki gelişmeler değerlendirildi. “Sistem “güç yoğunlaşması” yüzünden tamamen “şahsileşmiş” ve tamamen tıkanmış durumda.  Mevcut iktidar kliği ise bu durumu düzeltmeye çalışmak, daha dengeli, halkın tamamını kucaklayıcı hukukun sıkıntısız işleyeceği bir yönetimi ikame etmek yerine, gücü daha da bir merkezde toplama, iktidarı tamamen tek bir kişinin uhdesine geçirme peşinde… Son yapılan anayasa değişikliği paketinde ortaya çıkan şey ; “istikrar” adı verilen müphem bir hedef adına, sistem içi tüm denge/fren mekanizmalarının tasfiye edilmesi ve zaten küçük burjuva parlamentarizminin ötesine geçememiş, ciddi temsil sıkıntıları olan ağır aksak bir demokrasinin, hatta siyasal partilerin bizatihi mevcudiyetinin dahi anlamsızlaşacağı bir sisteminin hedeflenmesidir.” Yaşadığımız sorunlar yetmezmiş gibi bir de bölgemizde de hâlâ sorunun bir parçası olmakta ısrar edilmesi yaşadığımız krizi ne yazık ki derinleştirmektedir… Komşumuz Suriye’yi kan gölüne çeviren yanlış politikalardan ders alınacağına, bu hatalarda ısrar edilmekte ve dahası Suriye’de tüm yıkıcılığıyla devam eden savaşı kendi topraklarımıza taşımaya meyyal bir siyaset yayılmaya çalışılmaktadır. Bu ülkenin insanları tüm bu acıları yaşamaya mahkûm değil.” Açıklama, esenlik için dua edilmesiyle son buldu.