Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek, kadın politikaları üzerinden yönetimlerin karakteristik özelliklerini okumanın mümkün olduğunu ifade etti.  

Atabek, kadınlar için siyasetin her şeyden önce istikbal meselesi olduğunu belirterek, "Kadınlar dün istiklal mücadelesinden kaçmadılar, bugün de istikbal mücadelesinden kaçmayacaktır. Kadınlar için siyaset her şeyden önce istikbal meselesidir. Kadınlar dün istiklal mücadelesinden kaçmadılar, bugün de istikbal mücadelesinden kaçmayacaktır. Kadın politikalarıyla toplumlar, ülkeler değiştiriliyor. Kadın ve siyaseti konuşuyor olsak da kadın politikaları bütünlük arz etmektedir. Konular arasında koparılamaz bağlantılar vardır. Onun için kadın ve siyaset denildiğinde, kadın ve eğitim, kadın ve ekonomi, kadın ve şiddet konularını bütüncül bir perspektifle ele alma mecburiyetimiz vardır" diye konuştu.

Atabek, zaman zaman bazı konuların daha görünür hale geldiğini ancak kadınlar için önemsiz ya da ikincil denilebilecek hiçbir mevzu olmadığını aktararak, şöyle devam etti: “Türkiye 2002 yılından bu yana bütüncül bakış açısıyla kadını, toplumu, aileyi, ekonomik düzeni, sosyal yapıyı birlikte ele alarak gerekli düzenlemeleri yapmaya çalışmıştır. Kadınlar için siyaset her şeyden önce istikbal meselesidir. Kadınlar dün istiklal mücadelesinden kaçmadılar, bugün de istikbal mücadelesinden kaçmayacaktır. Dünya parlamentolarında 44 bin 987 milletvekili görev yapmaktadır. Bu milletvekillerinin yüzde 22,1'ini kadınlar oluşturmaktadır. Parlamentolar arası Birliğin 2015 Şubat verilerine göre, İskandinav ülkelerinde kadın milletvekillerinin oranı dünya ortalamasının neredeyse iki katından fazla olup, yüzde 41,5'tir. Amerika, Avrupa ve Asya'daki ülkelerin ortalaması ise yüzde 23 civarındadır. Bölgesel olarak parlamentolarda kadın temsilinin en düşük olduğu yer; Arap ülkeleridir. Arap ülkelerinde kadınların temsil edilme oranı, yüzde 16,1'dir. Türkiye'de, 2002 genel seçimlerinde kadınların parlamentoda temsil oranı yüzde 4,4 iken, 2007'de bu oran yüzde 9,1'e yükselmiştir. 2011'de ise TBMM'de kadın milletvekili sayısı 79'a yükselmiş, kadın milletvekili oranı ise yüzde 14,4 ile cumhuriyet tarihindeki en yüksek orana ulaşmıştır. Ancak ümit var olmamız için önemli bir sebep şudur ki; milletvekili listelerine bakıldığında bu oranın çok üstündeki kadın, 7 Haziran seçimlerinde parlamentoya girecektir."

Atabek, 2014 yerel seçim sonuçlarına göre, kadın belediye başkanı oranının da yüzde 2,9 olduğunu aktararak, kadının siyasetteki temsil oranının tatmin edici olmadığını söyledi.

Kadınların karar mercilerinde daha fazla yer almaları yönündeki beklentinin gerçekleşmesi için birçok şey gerektiğine işaret eden Atabek, "Sadece kadın olduğu için değil, liyakatiyle, donanımıyla, ehliyetiyle orada bulunması bizim için çok önemli. Eğitim bu işin olmazlarından biri. Biz bunun bilincinde olarak bu konuyu çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı.

Kız çocuklarının okullaşma, kadınların da istihdam oranlarının yükseldiğini aktaran Atabek, kadınların eğitim düzeyinin yükselmesiyle toplumdaki iş, meslek ve siyaset hayatlarındaki yerlerinin daha muhkem hale geleceğini aktardı.

Çiğdem Erdoğan Atabek, rakamlardaki iyileşmelerin bu konuda doğru adımlar atıldığının göstergesi olduğunu belirterek, "Bununla beraber, önümüzde uzun soluklu bir yolculuk olduğu gerçeğini de yansıtmaktadır. Türkiye müreffeh, huzurlu, yaşanabilir bir ülke olacaksa kadın-erkek demeden bu istikbal mücadelesinde yerini almalıdır. Bunları söylemek, talepleri ortaya koymak, kadınların güçlenmesi erkeklerin aleyhine olarak yorumlanmamalıdır. Güçlü kadın güçlü aile, güçlü aile ise güçlü toplum demektir. Kadını güçlü olmayan hiçbir toplum yarınlarından emin olamaz. Hükümetimiz kadınların toplum, siyaset ve iş hayatındaki ağırlığının artırılmasına dönük klasik söylemlerin ötesine geçmiş, ailenin ve dinamik nüfus yapısının korunması, kadın istihdamının artırılması politikalarının sürdürülebileceği yeni bir konsept belirlemiştir” şeklinde konuştu.

cigdem_atabek_kongre2.jpg

“Kadına şiddet, sadece Türkiye'nin sorunu değil"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek, kadına yönelik şiddetin de oluşturulan farkındalığa, kararlı mücadeleye rağmen toplum gerçeği olmaya devam ettiğini vurguladı.

Kadına yönelik şiddetin, her şeyden önce toplumsal şiddetin artmasına neden olduğunu, kadınların ve çocukların haklarını ihlal ettiğini, bu hakların önünde engel oluşturduğunu dile getiren Atabek, "Bu yönüyle her ne surette olursa olsun mutlaka kaldırılması gereken bir insan hakları ihlalidir. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin başarıya ulaşması ancak çok disiplinli bir yaklaşım çok yönlü bir anlayışla önleme çalışmaları, koruyucu hizmetler ve yardımcı düzenlemeler ile kapsamlı politikalar çerçevesinde mümkün olabilecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Kadına yönelik şiddete ilişkin geçen yıl yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, 28 Avrupa Birliği üyesi ülkede, her 3 kadından birinin 15 yaşından itibaren fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını belirten Atabek, bu sorunun sadece Türkiye'nin ya da gelişmemiş ülkelerin sorunu olmadığını kaydetti.

"Dinler kadına en üst düzeyde değer verir"

İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın da İslamiyet ve tüm semavi dinlerin kadına en üst düzeyde değer verdiğini aktararak, kadınların hayatın her alanında var olması ve bu imkanın tanınması gerektiğini söyledi.

Aydın, "Hiç kimse din adına kadınları ikinci sınıf vatandaş yapamaz. Hiç kimsenin sizleri dini kullanarak, Allah'ı ya da peygamberleri kullanarak ikinci sınıfa itmesine asla müsaade etmeyin. Onun için, öncelikle dinimizi öğrenmemiz gerektiğini, teknolojik gelişmemizi sağlamamız gerektiğini asla unutmayın" diye konuştu.

Konferansın açılış törenine, Başbakanlık Danışmanı Samime İnceoğlu, AK Parti Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli de katıldı.

Konuşmaların ardından, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek'e plaket takdim edildi.

Konferans, kadın ve siyaset konusunun ele alacağı başlıklarla yapılacak oturumların ardından yarın sona erecek.