Tahkir edilmesi ve buğz edilmesi emredilen bir şeye saygı göstermek, doğru olmaz. Saygı göstermek, onu yüceltmek anlamına gelir. Müslüman elbette kimseye kötülük etmez, kimseye zor ile kendi inancını kabul ettirmeye çalışmaz. Dost düşman, kimse ile münakaşa etmez. Herkese karşı güler yüzlü ve tatlı sözlü olur. Fakat, saygı göstermek ayrıdır, iyi geçinmek, kalbini incitmemek ayrıdır. Bu ikisini karıştırmamalıdır.

Saygı ne demek?

Gayrimüslim, ibadetlerimize saygılı olsa, kâfirliğine asla bir zararı olmaz. Hatta Müslümanlara saygı için cami yaptırsa, Ramazanda oruç tutsa, bayramlarımızı tebrik etse, dinlerine, inançlarına bir zarar gelmez. Fakat bir Müslüman, onlara mahsus ibadetleri yaparsa, mesela haç takarsa, zünnar kuşanırsa, Noel’i kutlarsa kâfir olur.

Saygı duymak, kıymet vermek demektir; fakat günümüzde farklı anlamda kullanılabiliyor. Mesela, oruçlu bir kimse rahatsız olmasın diye, yanında yiyip içmeyen için, Müslümanın orucuna saygı gösterdi deniyor. Bu anlamda, Müslümanlar da, hiçbir gayrimüslimin ibadetine, bayramına karışmaz. Dinimiz, herkese din ve ibadet hürriyeti vermiştir. Fakat onların kiliselerine, haçlarına ve dini bayramlarına hürmet edilmez. Bu ikisini karıştırmamalıdır.

Bir kâfir, camiye girip dua ederse, kendi bâtıl dinine hiçbir zarar gelmez, ama bir Müslüman, Hristiyanların ibadetlerine mahsus olan bir şeyi yaparsa, mesela haç çıkarırsa, haç takarsa, vaftiz olursa, imanını kaybeder, kâfir olur. İki dinli olmak, mesela hem Hristiyan, hem de Müslüman olmak da küfürdür. İki dinli görünüp jeste karşılık verilmesini söyleyenler, misyoner veya din cahili kimselerdir.

Kilisede namaz

Âyinlere katılmak caiz olmadığı gibi, kilisede namaz kılmak da caiz olmaz. Bunlar, misyonerlik faaliyetlerinin yeni şeklidir. Kiliseyi Müslümanlara şirin göstermeye çalışıyorlar. İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:

Kilisede namaz kılınmaz ve Kur'an-ı kerim okunmaz, çünkü kilisede şeytanlar toplanır. Kilise putlardan temizlenirse, namaz kılmak caiz olur. (Redd-ül-muhtar)

Âyinlerine katılmakla veya kilisede namaz kılmakla, Hristiyanlar, Müslümanlardan hoşnut olmazlar. Çünkü bir âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:

(Sen, onların dinine uymadıkça, Hristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın [bildirdiği İslamiyet] yoludur.) [Bekara 120]

Yani Ehl-i kitap, doğru yolda [Allah'ın yolunda] değildir. Ehl-i kitabın bozuk dinine girmedikçe, istavroz çıkarılsa da, haç altında âyin yapılsa da, Hristiyanlar Müslümanlardan hoşnut olmaz. Zaten Hristiyanlar, maksatlarının, Müslümanları Hristiyanlaştırmak olduğunu da gizlemiyorlar. / www.dinimizislam.com