Konferans, programımın moderatörlüğünü yapan Şengül Morgül’ün konuşmasıyla başladı. Morgül, şehirde yaşayan yaklaşık 2 bin kişilik savaş mağduru Suriyeli mülteci bulunduğunu dile getirerek, “Bizler bu kentte onlara çok kolay kucak açabiliriz ve şehir olarak onları mağdur etmeden sahiplenebiliriz. Suriyeli mülteci kadın ve çocuklar dil bilmemeleri ve çekingen, utangaç yapılarından dolayı evlerinden dışarıya çok çıkamıyorlar. Maddi olarak çok zor şartlarda yaşıyorlar ve bizlerin o insanlara ensarlık yapmamız geriyor” diye konuştu.

F. Zehra Toçoğlu da yaptığı konuşmada, çözüm yolları üzerinde çalışmalar yapılması gerektiğini belirterek, “Artık savaş mağduru mazlum milletlerle bu ülkede birlikte yaşayacağımız gerçeğini göz önünde bulundurarak yaşamalıyız.  Mülteci kadınların sosyal risk olmaktan çıkarılmaları ve çocukların akademik eğitimlere kanalize edilmeleri gerekmektedir. Savaşın en mağdurları kadınlardır. Bosna’da, Irak’ta, Bangladeş’te ve son olarak Suriye’de on binlerce kadın tecavüze uğrayıp evlerinden yurtlarından edildi” dedi.

TRT-1’de yayınlanan İyi Fikir Programı sunucusu ve sanatçı Züleyha Ortak da, Reyhanlı ve Kilis'teki Suriyeli mültecilerin kaldığı kamplara bir çocuğun yarasını sarabilmek, gönlüne dokunabilmek ve feryadını duyup, hissedebilmek için gittiklerini söyledi. 

Savaşın hiçbir zaman bitmeyeceğine dikkati çeken Ortak, "Savaşsız bir dünyanın olabileceğini  tasavvur etmek mümkün değil. Dünyanın kuruluşundan bu yana var olan bir şey. Bizim yapmamız gereken tek şey, birbirimize sıkı sıkı sarılmak. Şunu artık kabullenmeliyiz. 'Biz göndereceğiz, kapılar açılacak ve gidecekler', yok böyle bir şey. Onlar bizim içimizdeler. Biraz empati kurmak gerekiyor. Biraz merhamet, şefkat gerekiyor" diye konuştu.

Züleyha Ortak, kadın bedeninin her yerde sömürüldüğünü vurgulayarak, "Her yerde sömürülen bir kadın bedeni varken bari böyle bir acı içerisinden bir istismar çıkarmasınlar. Bu İstanbul'da daha fazla" dedi.

Bir annenin evladına ekmek götürebilmek için her şeyi yapmaya göze aldığını belirten Ortak, şöyle konuştu; "İşte bu her şeyden kastımız bu kadın istismarcılarının kadınların da bir şekilde maruz kaldığı ortam içerisinde bulunması. Bizim toplum olarak buna fırsat vermememiz gerekiyor. Buna ne dinimiz, ne örf ve adetimiz ne geleneklerimiz, insanlığımız, vicdanlarımız hiç biri el vermiyor. Bizim daha çok fazla bunda özverili olup bunları daha dikkate almamız gerekiyor bir takım şeyleri. Evet sevelim, sayalım, destekte bulunalım ama paylaşmayı da unutmayalım. Bilelim ki bizler paylaştıkça bir takım şeyler çoğalacak. Savaşın mağduru kadınlar ve çocuklar. Bunu defaatle de söylemeye devam edeceğiz. Çünkü çocuklar ki masum bedenler, konuşamıyorlar ve gözleriyle ifade ediyorlar bir takım şeyleri."

MEB-DER Genel Başkanı Ali Akıllı ise başta konuşmacılar olmak üzere konferansa katılan herkese teşekkür etti. Ali Akıllı, “MEB-DER Milli Eğitimciler Birliği Derneği olarak bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğümüz Bi Dünya Kadın Projesi kapsamında Savaşta Kadın Olmak Konferansını gerçekleştirdik. Konferansımıza Sayın Valimizin eşi Aylin Hanımefendi, Başbakan Yardımcımız Sayın Yalçın Akdoğan’ın annesi hanımefendi, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Zeki Toçoğlu’nun eşi Hanımefendi, Büyükşehir Belediye Başkan Vekilimiz Sayın Şenay Sakal ve İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mevlüt Kuntoğlu ile protokolden birçok isim katıldı. AK Parti Sakarya Milletvekilimiz Sayın Ali İhsan Yavuz, Ankara’daki işlerinin yoğunluğu nedeniyle katılamayacağını bildiren bir telgraf gönderdi. Konuşmacılarımız daha önceden Reyhanlı ve Kilis’te mülteci kampları ve yetimhaneleri ziyaret etmiş, savaş mağduru birçok kadın ile Reyhanlı, Kilis ve Sakarya’da tercüman aracılığı ile özel görüşmeler yapmış gönüllülerimiz idi” dedi.