Adapazarı Dernekkırı’nda 1999  depreminin ardından yaptırılan prefabrik konutlarda oturan vatandaşlar, 14 yıl sonunda usulsüz bir şekilde sokakta bırakıldıklarını ileri sürerek, Bölge İdare Mahkemesine yürütmenin durdurulması talebi ile dava açtı.

Prefabriklerden çıkmaları konusunda kendilerine çeşitli baskılar yapıldığını ileri süren vatandaşlar, “Bizler de hak sahibiyiz ama TOKİ’nin yaptırdığı konutlardan bize ev çıkmadı. Prefabriklerden çıkmamız için bize baskılar yapılıyor. Eşyalarımız sokağa atıldı. Adapazarı kaymakamlığının ihaleyle verdiği prefabrikleri sökmek için gelen hurdacılarla muhatap oluyoruz” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Vatandaşlar, “TOKİ hak sahipleri için 160 daire yapıyor. Ama bize daire çıkmadı. Buradaki 260 prefabrik de Adapazarı Kaymakamlığı tarafından ihale yoluyla hurdacılara verildi. Usulsüz bir şekilde kapı dışarı edildi. Bölge İdare Mahkemesine yürütmeyi durdurma talebiyle dava açtık. Bize baskı ve yıldırma politikası uyguluyorlar. Dernekkırı’ndan uzaklaştırılmaya çalışılıyoruz. Başbakanımızdan bu konuda yardım istiyoruz. Gidecek yerimiz yok. Burada elektriksiz, susuz yaşamaya çalışıyoruz” dediler.  

Depremzedeler için yapılan toplu konut kura çekiminde haksızlık yapıldığını da ileri süren mağdur vatandaşlardan Elaattin Balıkçı, “40 yıldır Sakarya’dayım, 14 yıldır da Dernekkırı prefabriklerinde yaşıyorum.  Yüzde 80 özürlü raporum var. Depremzedeyim. Üç ayda bir özürlü maaşı alıyorum. Bana ev vermediler. Bağı bahçesi olan herkese ev verdiler, bizim gibi garibanlara vermediler. Neden? Önce benim hakkım değil mi?” diye konuştu.

Kezban Kargül isimli vatandaş da 14 seneden beri Dernekkırı prefabriklerinde yaşadığını söyleyerek, “Ben gidiyorum çalışıyorum. Sigortam var diye bana ev vermediler. Ben annemle birlikte yaşıyordum. Onun evini bana vermediler. Benim durumumda olan başkalarına ev verdiler. Ben eşimi kaybettim. Annemi kaybettim. Her şeyimi kaybettim. Gidecek durumum yok. Hiçbir şeyim yok. Bize, 'ne yaparsan yap' diyorlar. Benim evime hırsız girdi. 10 milyarlık eşyamı çaldılar. Şuan evimde çay içecek bir bardağım yok. Normal bir hırsızlık değil bu, bunu yaptırıyorlar. Niye? Bizi prefabriklerden çıkarmak için. Korkutmak için. Benim camım kırık ve öyle yatıyorum. Can güvenliğim yok. Ben bunu söylediğim zaman çık git diyorlar ama gidecek bir yerim yok. Çözüm bulun bize o zaman. Madem bu evleri hurdacıya vereceksiniz bize verin evleri diyoruz. Prefabriğimizi bize verin. Sosyal yardımlaşmanın müdürü diyor ki ‘Biz bu prefabrikleri hurdacıya sattık bu saatten sonra hurdacı sizinle muhatap olacak, sakın müdahale etmeyin.’ Biz neden hurdacıyla muhatap olalım. Hurdacı neden bizimle muhatap olsun. Neyimiz uygun görülmedi. 600 lira maaş alıyorum ben neyle kira vereceğim?” diyerek tepkisini dile getirdi.

Depremde oğlunu ve bir bacağını kaybeden Mehmet Albay ise, “Bana hak sahibi değilsin diyerek ev vermediler. Ev için müracaatta 3 dosyam var. Ben ne için hak sahibi değilim? Kaymakamlık ve valilikten bunu öğrenmek istiyorum. Ben her gece ağlamaktan bunalmışım. Bizim gibi engellilere vali, kaymakam yardım etmeyecek de kim yardım edecek?” şeklinde konuştu.

Eşyaları hurdacılar tarafından prefabriğin dışına atılan Gültekin Arslan ise, “Biz insanca yaşamak istiyoruz ama bunların yaptıkları doğru değil. İnsanlık dışı şeyler. Tamamen insanlığa düşmanlık beslenen bir durum. Burada bize rahat verilmiyor. Benim eşyalarım dışarı atıldı. Ben nereye gideceğim? Şuan bimekanım. Dışardayım. Bunu yapan bir şahıs. Resmi olarak yapılan bir şey yok. Şahıs gelip benim evimden çıkarıyor” dedi.

Ali Cumhur isimli vatandaş ise, buradaki usulsüzlüğün haksızlık olduğunu iddia ederek, "Sakarya Bölge İdare Mahkemesine yürütmeyi durdurma talebiyle son gün dava dilekçemizi verdik. Dilekçeyi vermemize rağmen burada yasa dışı sökülmeler yapılıyor. Burada prefabrikleri istediğimiz halde ya bize verin ya da bize ev verin dediğimiz halde prefabrikleri ihale yoluyla sattıklarını ve bize satılmasının mümkün olmadığını söylediler. Madem satılması mümkün değil hurdacıya hangi yolla satıldı? Kaldı ki konu Bölge İdare Mahkemesine taşındı. Savcıları göreve davet ediyorum. Burada usulsüzlük var. Bizim Bölge İdare Mahkemesine vermiş olduğumuz dilekçede konu derin boyutuyla işlendiği zaman burada suç işlendiği görülecektir. Şu an buradan tek bir çöp sökemezler. Bölge İdare Mahkemesi bizim lehimize karar verdiği zaman davalı taraf mağdur olacak ve işin içinden çıkılamayacak bir durum olacak. Hurdacılara vermişler. Benim de maalesef evime hırsız girdi. Benim kışın en çok ihtiyacım olan sobamı, çanak çömlek kaşık tabak her şeyimi almışlar. Konuyla ilgili savcılarımız gelsin bizi sorgulasınlar, onları sorgulasınlar, dava dilekçemizin içeriğine baksınlar, araştırma yapsınlar. Biz hakkımızı istiyoruz” dedi.

17 Eylül tarihinde Adapazarı Kaymakamı Dr. İsmail Gündüz’ün de katıldığı bir törenle Dernekkırı prefabrik evlerinin yıkımına başlandı. Kaymakam Gündüz, kimsenin mağdur edilmeyeceğini belirtmişti.

Öte yandan Adapazarı Kaymakamlığı'ndan konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.