AFAD Köpek Eğitim Merkezi'nde günlük programlar kapsamında gerçekleşen eğitimlerde çeviklik parkuru, itaat, arazi ve enkazda arama kurtarma gibi konular ele alınarak altın burunlu köpekler, olası afetlerde hayat kurtarmak üzere eğitiliyor. Enkaz altında kalan kazazedelerin kurtarılması veya kayıp kişilerin bulunması gibi birçok olayda AFAD ve itfaiye ekiplerinin en büyük destekçisi olan köpeklerin eğitmenleri, ekip arkadaşları olarak gördükleri köpekler ile yakından ilgileniyor.

Genelde 6-7 aylık işe uygun köpekleri seçtiklerini ve 2 yıllık zorlu eğitimler sonrasında arama kurtarma köpeklerinin tecrübe kazanabilmesi için çeşitli illerde değişik enkazlarda çalıştırıp göreve hazır hale getirdiklerini söyleyen AFAD K9 Birim Amiri Ufuk Top; “Eğitimler yaklaşık 2 yıl sürüyor. İşe uygun bir köpek bulduktan sonra itaat, çeviklik, yönlendirme eğitimleri ile beraber arama eğitimlerini veriyoruz. Daha sonra tecrübe kazanması için çeşitli illerde değişik enkazlarda çalışarak göreve hazırlıyoruz. Genelde 1 yaşından küçük ortalama 6-7 aylık köpekleri seçiyoruz. 2 yıllık bir eğitime tabi tutuyoruz. Doğal afetlerde, kayıp olaylarında bizim elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız oluyorlar. Çok gelişmiş koku alma duyuları var, bu sayede çok hızlı sonuç alıyoruz. Afet sıralarında arama çalışmalarında köpekler olayın akışını çok hızlandırıyor. Çünkü burunlarıyla görüyorlar diyebilirim. Bizim göremediğimiz, cihazlarla ulaşmakta zorlandığımız kayıp şahısları çok hızlı ulaşarak tepki veriyorlar. Biz de bu sayede daha hızlı bir kurtarma yapıyoruz” diye konuştu.


Sakarya Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığı ile birlikte çalışmalara başladıklarını da söyleyen Ufuk Top, ildeki arama kurtarma köpek sayısının arttığını da belirterek; “Yurt içi ve yurt dışından birçok ekiple ortak çalışmalar yapıyoruz. Yine ulusal, uluslararası afetlerde görevler yapıyoruz. Son yıllarda da Sakarya'da STK’lar ile özellikle Sakarya Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığı ile birlikte çalışmalara başladık, jandarma ile çalışıyoruz. İlde ki köpek sayımızı oldukça artırdık. İnşallah Allah göstermesin ama olabilecek her türlü afete hazırız. Köpekler afet sırasında elimiz, kolumuz. Bütün arama sürecini çok hızlandırıyorlar. Burunları ile görüyorlar diye tabir edersek yerinde olur. Bizim ulaşamadığımız, göremediğimiz kazazedelerin yerlerini bir an önce bize bildiriyorlar, biz de çok hızlı bir şekilde kurtarma yapıyoruz. Şuanda Sakarya AFAD’da 3, il genelinde yaklaşık 10 tane arama kurtarma köpeğimiz var. Sayıyı artırmak için daha çok köpeğimiz olsun diye çalışmalarımız devam ediyor. Gerektiğinde yemeğimizi, suyumuzu, yatağımızı paylaştığımız oluyor afetlerde onlar bizim ekip arkadaşımız” ifadelerini kullandı.

Köpekli arama kurtarma ekiplerinin önemini 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde gördüklerini dile getiren Sakarya Büyükşehir İtfaiyesi Dairesi Başkanlığına bağlı K9 Köpekli Arama Birim Amiri Murat Akbaş ise; “Sakarya deprem bölgesi ve biz de depremi yaşamış, enkazın altından çıkmış biri olarak köpekli arama kurtarma ekibinin ne kadar önemli olduğunu 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde öğrenmiş olduk. Köpekler baktığınız zaman aslında sadece beslenmek, gezdirmek diye bilinirken aslında onlar bizim takım arkadaşlarımız, beraber çalışıyoruz, dostumuz, elimiz ve kulağımız. Arama kurtarmanın en büyük özelliği hızlılık ve çabuk hareket etmektir, bu dostlarımızın da Allah vergisi olan burunlarını adeta bir gözmüş gibi kullanarak enkazın röntgenini çekiyorlar. Böylelikle bizler de zaman açısından arama kurtarma köpeklerimiz sayesinde daha hızlı hareket ediyoruz. Bu işte Türkiye’de Ankara ve İzmir Büyükşehir’den sonra biz 3’üncü teşkilatız. 4 tane köpeğimiz var; 2’si enkaz, 2’si de iz, koku takip olarak. Bu işe başlamamızın sebebi deprem bölgesindeyiz, Türkiye’de bölgesel olarak afet bölgesi üzerinde bulunuyor. Bu nedenle gönüllü olarak başladık bu işe. Daha sonra idarecilerimizle paylaştık, böyle bir fikrimiz var dedik. Bu iş ciddi manada fedakarlık, zaman ayırmak, emek istiyor. Bizde idarecilerimizle görüştük ve fikrimizi açtık. Onlarda bizi desteklediler bu konuda. Olası bir afete hazır olalım dedik. Bu konuda AFAD’ta ki arkadaşlar ile de bir araya gelerek bir protokol imzaladık. Birlikte çalışıyoruz; Türkiye’nin birçok yerinde farklı enkazlarında farklı yerlerinde çalışmalar yaptık” diye konuştu.

Ülke genelinde arama ve kurtarma köpek sayısının artırılması konusuna vurgu yapan ve bu sayının artırılırken sahiplenerek yapılması gerektiğine dikkat çeken Akbaş; “Teknoloji ne kadar iyi olursa olsun teknolojinin geç ancak bu dostlarımızın çabuk bulduğu bir gerçek var. Biz bu durumdan faydalanıyoruz; bizim onlar gözümüz, kulağımız her şeyimiz. Yeri geliyor evlatlarımızdan, yeri geliyor ailemizden fedakarlık yapmak gerekiyor onları da yapıyoruz. Çünkü bu dostlarımız bunları fazlasıyla hak ediyor. Bizim için bir cana çok çabuk müdahale etmek, kurtarabilmek önceliğimiz. Bu nedenle Türkiye’de isteriz ki diğer bizim itfaiye kuruluşları dahil sivil toplum kuruluşları bu sayıyı artırsınlar. Ama artırırken de ricamız şu; sahiplenerek yapsınlar. Biz köpeklerimizi sahiplendirme yoluyla elde ettik ve onlarla o şekilde çalışıyoruz. Tavsiyem, inşallah bu noktada sahiplendirmeye biraz daha fazla özen gösterirsek en azından daha verimli, daha faydalı işler yapmış oluruz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Afetler konusunda herkesin bilinçlenmesi gerektiğini ve herkesi AFAD gönüllüsü olmaya davet eden 18 yaşındaki AFAD gönüllüsü Aylin Yılmaz ise, “AFAD gönüllüsüyüm, K9 ve itfaiye ile birlikte çalışıyoruz. K9 birimine destek personel olarak yardımcı oluyorum. İlimiz deprem unsurlarını taşıyan bir il. Biz gençler olarak AFAD ve arama kurtarma çalışmaları hakkında bilinçlenmeliyiz. Biz herkesi AFAD gönüllüsü olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.