Seminere Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hasan Öztürk, Güvenlik İş Sendikası Genel Başkanı Ömer Çağırıcı, Güvenlik ve Sağlık İş sendikalarının Türkiye'nin 81 ilinden gelen yöneticileri ve Güvenlik-İş Sakarya temsilcisi Güven Aramak katıldı.
YETKİLİ SENDİKAYIZ
Üç gün süren eğitimde Aramak, yaptığı değerlendirmelerde; "Türk-İş platformuna bağlı Güvenlik-İş Sendikası Sakarya’da bir çok kurumda yetkili sendikadır. Sakarya’da yaşayan meslektaşlarımızın en önemli sorunlarından biri ülkenin sanayi kenti olmasına rağmen ilimizde her gün büyüyen ekonomik yaşam şartlarının giderek ağırlaştı. Düşük ücretle çalıştırılan özel güvenlik görevlileri geçinemez hale geldi" ifadelerini kullandı.
ÖZEL GÜVENLİĞİN EKONOMİSİ SARSILDI
Sakarya kentinin giderek metropol bir şehir haline geldiğini ve yaşam standartlarını yükseldiğini ifade ederek maaşların hesaplanmasının gerektiğini söyleyen Aramak, ”Ülkemizin büyüyen bir ekonomi var. Nedense güvenliklerin maaşında büyüme olmuyor. Hatta ihale usulü olduğu içim kimi kurumlarda tasarruf diye düşüşler yaşanmaktadır. Asgari ücretten vergi alınması özel güvenliğin ekonomisini sarsmıştır” dedi.

MESLEKTAŞLARIMIZIN HAKKINI SAVUNACAĞIZ
Aramak, ”İlimizde çalışmakta olan tüm özel güvenlik meslektaşımıza diyoruz ki; özel güvenliğin sesi olan Güvenlik-İş Sendikası Sakarya’da hızla büyümekte ve ilerlemektedir. Bir kişinin çalıştığı proje dahi olsa meslektaşlarımıza ulaşacağız. Onun hakkını savunacağız. Onun için tüm meslektaşlarımızın ailemize katılmalarını istiyoruz. Sendikamız ile özel güvenliği daha iyi bir yaşam şartlarına ulaştırmaya hedefliyoruz. Her nerede ve hangi projede olursa olsun tüm özel güvenlik meslektaşlarımız sendikamıza üye olmasını bekliyoruz" dedi.
TAŞERON KELİMESİ YANLIŞ
Aramak sözlerine şu şekilde devam etti, "Taşeron kelimesi çok yanlış. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın hakkı olan kadronun verilmesi gerektiğini ve taşeron kelimesinin yakışmadığını dile getirdik. Güvenlik görevlilerinin de polis kadar gayret sarf ettiğini ve asıl işi yapan herkesin kadroya geçmesi gerektiğini savunduk. İşçilik işi yapanın işçi, memurun işini yapanın memur olmasını gerekir.”

ÖZEL GÜVENLİK SENDİKALAŞMALI
Özel güvenliğin en büyük destekçisi sendikalaşmanın önündeki engellerdir. Anayasal hak olan sendikaya üye olmak isteyen meslektaşlarımıza psikolojik baskının kaldırılması gerekiyor. Unutmayalım ki yöneticilerde bir sendikalı. Ona verilen anayasal hakkı kullanmada sorun yaşamıyorsa, özel güvenliğede sorun çıkarılmamalıdır.”