Aktüel konuların ve gündemi meşgul eden gelişmelerin değerlendirildiği, eğitim alanında yaşanan sorunların çözümüne dair önerilerin sunulduğu ve istişarelerin edildiği toplantıya Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte İlçe Temsilcileri de katıldı. Genel Başkan Ali Yalçın’ın Sakarya teşkilatı ile ayrıca bir ara geldiği ve özel ilgi gösterdiği ifade edildi. Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen kendileri ile istişare ederek yakın ilgi gösteren Yalçın’a teşekkür etti. Mengen; "İnsana ve insan haklarına saygıyı, medeniyetin olmazsa olmazı sayan Eğitim-Bir-Sen olarak en temel hakların bile bazı coğrafyalardaki insanlara çok görüldüğü, özellikle Müslüman coğrafyalarda can ve mal emniyetinin yok edildiği, giderek insanlığın barış iklimini kaybettiği bu dönemde insanlığa çağrıda bulunuyoruz. Bütün ülkeleri ve uluslararası kuruluşları dünyanın dört bir tarafında katledilen, temel hak ve hürriyetleri ayaklar altına alınan mazlumlara el uzatmaya, bu katliamları ve hak ihlallerini bir an evvel durdurmaya davet ediyoruz. İslam coğrafyasını bir bedenin uzuvları olarak görüyor, vatanları işgal altında olan ve uğradıkları zulümden kaçan insanlara Ensar olmayı insani ve İslami bir görev biliyoruz. Sendika olarak, şimdiye kadar olduğu gibi Arakan’dan Suriye’ye, Nepal’den Türkistan’a tüm mazlum ve mağdurlar için acının ve gözyaşının renginin aynı olduğu şuuruyla elimizden gelen yardımı bundan sonra da esirgemeyeceğiz" dedi.

Mengen açıklamalarının devamında; "15 Temmuz’da darbe maskesiyle ülkemizi işgale yeltenen hainlerin yeni kaos girişimlerine engel olmak amacıyla ilan edilen olağanüstü hâl çerçevesinde alınan tedbirler netice vermeye başlamıştır. Bu nedenle artık olağanlaşma sürecine geçilerek, özellikle kamu görevlilerinin çalışma şartlarını, statülerini, hak ve yükümlülüklerini içeren düzenlemeler artık olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamelerine konu edilmemelidir. Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun dosyaları incelemeye başlaması, masum iken mağdur durumuna düşürülenler adına olumlu bir gelişmedir. Komisyonun hızlı ve etkin hareket etmesini adaletin tesisi, mağdurların haklarının iadesi açısından önemli buluyoruz. Kamu görevlilerinin kariyer ve liyakat sistemi zemininde hizmet yürütmesini göz ardı eden bütün yaklaşımları ve çabaları reddediyoruz. İş güvencesini, çalışma huzurunu, iş barışını, hukuk devleti ilkesinin temel değerlerinden olan kazanılmış hakların korunması ilkesini yok saymaya kalkan tüm girişimlerin karşısında olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bakanlık, eğitim çalışanlarını huzursuz eden, işlerine odaklanmalarını engelleyen uygulamalara yönelmek yerine hizmeti üretenlerin tecrübeleriyle şekillenmiş, eğitim çalışanlarının temsilcisi konumundaki sendikaların önerileriyle desteklenmiş, sürdürülebilir, meşruiyet algısı yüksek, sorun çözme odaklı yaklaşımlarla hareket etmelidir. Bu çerçevede hukuki dayanağı olmayan performans değerlendirmesi, uygulanması mümkün olmayan rotasyon, gerekliliği tartışmalı yeterlik sınavı, stratejisi olmayan öğretmen strateji belgesi gibi uygulanamayacak olanları gündeminden kaldırmalı, diğerlerini gözden geçirmelidir. Eğitim sistemimizin aksamadan sürdürülebilmesi için sistemin görünmez kahramanları olan şef, memur ve hizmetliler başta olmak üzere, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin çalışma şartlarının iyileştirilerek maddi sorunlarının çözülmesi eğitimin niteliğinin artırılması açısından önem arz etmektedir. İş güvencesinden yoksun bütün çalışma şekilleri gibi, 4/C’li personel istihdamının da kabulü mümkün değildir. Kamu görevlileriyle aynı şartlar dâhilinde aynı işleri yapan 4/C’li personel de derhal kadroya geçirilmelidir şeklinde konuştu" ifadelerini kullandı.