Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen toplantıda yaptığı açıklamalarda; "Kılık-kıyafet yönetmeliği konusunda uzun süredir haklı talebimizi dillendiriyoruz. Sivil itaatsizlik eylemimize devam ediyoruz, çalışmanın sonuçlandırılmasını istiyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, bu dayatmayı tanımıyoruz ve sivil itaatsizlik eylemlerimizi sürdürüyoruz. Yönetmeliğin 5. maddesinde hâlâ hükmünü sürdüren kravat zorunluluğu, saç ve favori uzunluğu, sakal bırakma yasağı, bıyık şekli gibi sınırlama ve yasaklara son verilmesi yönünde düzenleme yapılıncaya kadar, başlatmış olduğumuz sivil itaatsizlik eylemine devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Mengen; "Bir büyük kazanımımız daha yasal düzenlemeye kavuştu. 4-C li çalışan kamu personeli artık 4-B statüsüne geçiyor. Halen 4/C kapsamında istihdam edilmekle birlikte 3. Dönem Toplu Sözleşme ile Memur-Sen’in elde ettiği kazanımla; 4/C düzenlemesi 657 sayılı Kanundan, geçici personel statüsü kamu personel sisteminden kaldırılmış, geçici personel statüsündeki kamu görevlilerinin sözleşmeli personel statüsüne geçişleri sağlanmıştır. 4-C statüsünde çalışan tüm kamu personeline ve üyelerimize hayırlı olsun. Bu haktan yararlanan tüm eğitim çalışanlarını bu kazanımın mimarı büyük Eğitim-Bir-Sen ailesine davet ediyoruz" dedi.
Mengen; "Mensubu olduğunuz çizginin mimarları bedel ödemeyi göze alarak, konforlarından ödün vererek bunu yaptılar. Baş konularak yükseltilen bu binaya ‘bir taş da biz koyalım’ derdi bizimm sermayemizdir. Büyük dertleri olmayanlar, gündeliğin içinde boğulmaya mahkûmdur. Türkiye’de böylesi bir teşkilatlanmaya mensup olmanın yükü de ağır olacaktır hâliyle. Farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak görmeli, sorunlarımızı ortak akıl ile çözmeyi öğrenmeliyiz. Unutmayalım ki, sorunlarla baş etmenin en iyi yolu çözümün bir parçası olmaktır" diye konuştu.
Eğitimcilere yönelik şiddet konusuna da değinen Murat Mengen, eğitimin, bireyin kendini bulma, fıtratla buluşma ve insan olma yolculuğunun hem yol haritası hem de bineği olduğunu kaydederek; “İnsanda eşref-i mahluk olma asaletini inşa etme faaliyeti olan eğitimde, özne olarak şedit kimliklere, fiil olarak da şiddete yer yoktur. Bu, eğitim açısından ideal değil, vasat noktadır. Ne yazık ki, son dönemde bu vasatı dahi yakalayamadığımızı gösteren olaylara şahit oluyor, acılar yaşıyoruz. Bu olayların mağdur tarafında eğitim kurumu yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz, memurlarımız ve hizmetlilerimiz var" dedi.
