Dilimizdeki en güzel kelimelerden biri “dost”.  Arkadaşlık, akrabalık, yoldaşlık veya ülküdaşlık kavramlarının çok ötesinde bir kavram.

 

İçinde güven, samimiyet, sevgi, fedakarlık, sırdaşlık gibi bir çok olguyu barındırıyor. “Eski odunları yakın, eski kitapları okuyun, eski dostlara güvenin” sözü, sanırım dostluk kavramını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor...

Günümüz dostlukları (!) biraz tartışma götürür. Hayat hızlandı, zaman çok büyük bir hızla geçiyor. İletişim araçlarının çokluğu ve gelişmişliği yaşam tarzımızda köklü değişiklikler yarattı. İkili ilişkilerde çok az zaman ayırıyoruz birbirimize. Hal böyle olunca da “dostluk” kavramı, bildiğimiz ve düşündüğümüz ayrıcalıklı halini kaybediyor.

Dostluk üstüne çok fazla özdeyiş, atasözü olmasının sebebi de sanırım dostluğa, daha doğrusu gerçek dostluğa hepimizin duyduğu ihtiyaçtan kaynaklanıyor. “Eski dost, dar gün dostu, gerçek dost” gibi sözler hep bir sıkıntı ya da özel bir anımızın sonunda dile getirdiğimiz klişe ifadelerdir.

Bugün siyasette ve uluslararası ilişkilerde sıkça kullanılan dost ve müttefik ülke, dostum falanca devlet başkanı (vs) gibi içi boş ve tamamen siyasi içerikli söylemin, bahsettiğimiz dostlukla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu tarz ilişkilerde olsa olsa belki “dostluk başka, iş başka” sözü kullanılabilir. Zaman değişse de, teknik ilerlese de, günlük yaşam her saat ilerleme kaydetse ve biraz da ruhtan ve maneviyattan uzaklaşsa da dosta ve dostluğa hep ihtiyacımız olacak.

Hep büyük bir sitemle söylenen “gerçek dost kalmadı, nerede o eski dostluklar” ifadeleri hala geçerli.

En acılı anımızda, bir ölüm anında sarf edilen sözlerden biri yine "dostlar sağ olsun" değil midir? Evet, dostlarımız hep olsun, hep sağ olsun. Bizim için, ülkemiz için...

Ancak ufak bir hatırlatmayı bir özdeyişle yapayım yine de, şu an sahibini hatırlamasam da: “Gerçek dostlarımı ancak felaket anımda tanıyabildim ama o zaman da onlara hak ettikleri değer ve yardımı yapabilecek gücüm yoktu artık.”

Bunu söyleyen zamanın kudretli kişilerinden... Düştüğü gün söylediği bu sözü zihnimizin bir yerinde tutsak nasıl olur ? Sanırım iyi olur. Çünkü başkalarının tecrübelerini yaşadıktan sonra doğrulamak doğru olmaz herhalde. Sevgiyle ve dostlukla kalın... (Tahsin Yıldırım)